Genel

DOKUNMA YOLUYLA İZLEME VE DİNLEME

(İnceleme Tekniği)

Enerji bölgesini ellerimle incelerim; fakat aslında bölgeye tüm benliğimle dokunuyor olurum. Enerjiye o kadar uyumlanmış olurum ki onu fiziksel kavrayışımın ötesinde olmasına rağmen tüm fiziksel kavrayışımın sentezi olan bir algıyla hissediyor olurum. Sanki fiziksel kavrayışım ve yüksek benliğim tek bir akıl, günlük duyularımın ötesine geçen birleşik bir kavrayış olur.

Bir koku ya da tat olarak düşünülebilen fakat onların ötesinde olan bir şeyi algılıyorumdur.
İncelememi yaparken ellerimi hastanın kafasının üstünden aşağıya, bedenin önüne ve arkasına hareket ettiririm. Ellerimi kalbin etrafında (sağ el), ciğerin arkasında (sol el), midenin üstünde, böbreklerde, bacakların ön ve arkasının üstünde, belkemiğinde ve ayaklarda bulunan enerji bölgesinde gezdiririm.

Bunu yaparken yumuşak, dirençli enerji topundaki bir ahenksizlik ya da sapmayı hissederim. Belirli sınır alanı olan yumurta şekilli bir enerji olduğunda bölgenin ne kadar dirençli ve kapalı olduğunu görürüm. Ellerimi enerji bölgesinin dış çizgisi boyunca hareket ettirdiğimde sapmaları algılamaya başlayabilirim.

FALDA ENERJİ ALANINI İNCELEMEK

FALDA ENERJİ ALANINI İNCELEMEK

Soruna dair bir fal bakma sezgiye vakıf olduktan sonra enerji alanını incelerim. Bütün bunları hastam için,  önceden beri tedavi ettiğim hastalarım için bile  yaparım. Hastayı bir tabureye oturtarak başlarım. Böylece enerji alanının ve bedenin tüm kenarları açığa çıkar (bu ellerinizi kişinin enerji bölgesinin önüne ve arkasına doğru hareket ettirebilmenizi sağlar).

Ayrıca tedaviye başlamadan önce fal bakma hastamdan ayakkabılarını çıkarmasını isterim. Bu enerjinin ayaktan akıp akmadığına karar verilebilmesine olanak sağlar. Alanın uyumsuz olan parçasını incelediğimde oturmakta olan hastanın arkasında durur, özüme odaklanır ve sol elimi avuç içim gökyüzüne bakacak şekilde kafamın üstünde kaldırırım. Sağ elim ise yanımda bedenimden hafif ayrık ve avuç içim toprağa bakacak şekilde durur. Şimdi yaşamın iki kutbundan yani cennet ve yeryüzünden yasamgücünü alıyor olurum. Bu konumdayken Tanrıma dua ederim.

Derinden yoğunlaştığımı hissettiğimde ellerimi birleştirir ve ellerimin arasında o süngerimsi ve esnek ve kabarık yumuşaklığı hissederim. Bir basketbol topunun büyüklüğündedir, ya da belki biraz daha küçük. Topu önümde yaşam çekirdeğimin olduğu yerde hissederim.

Süngerimsi arkasından tarot falı gibi yaşam çekirdeğine doğru uzatırım. Kendi yaşam    enerji    lopu çekirdeğimin enerji topu vasıtasıyla hastamın yaşam özüyle birleştiğini hayalimde canlandırdıktan sonra hastamın sağ tarafına hareket ederek ellerimi kafasının 30 santimetre kadar üstüne kaldırırım. Enerji topunu alanına dağıtırım ve enerji alanının yavaş yavaş yaşam gücüyle zenginleştiğini canlandırırım.

Ellerimi ayırırken eş zamanlı olarak enerjisini incelerken hastanın enerji bölgesinin önüne ve arkasına doğru hareket ettiririm. (Şekil 11) Ellerim bedeninden 15 ila 45 santimetre boyunca her yerdedir. Bu zaman zarfında yoğunlaşmamı korumak ve dikkat dağıtıcı düşüncelerden uzak olmakiçin devamlı duamı okurum.

Fal bakma sundu.

YOĞUNLAŞMA MEDITASYONU MEDÎTASYONU

Bir sandalyeye sırtınız dik, ayaklarınız zemin üzerinde düz ve elleriniz dizlerinizin üzerinde olacak şekilde oturun. Rahatlayın. Derin bir nefes alın. Daha sonra aaaaah sesi çıkartarak fal bakma nefesinizi verin. Birkaç saniye sonra sesi bastırarak ve gırtlağı kapatmaksızın nefes verin. Gırtlak aaaaah sesini çıkartırken olduğu gibi açık olmalıdır. Birkaç saniye sonra nefesinizi bırakın.

Bunu iki kez tekrarlayın. Üçüncü kereden sonra fal bakma nefesinizi öncekilerden daha uzun tutabildiğinizi fark etmiş olmalısınız. Gözlerinizi açtığınızda oda daha aydınlık görünüyor olmalı. Yoğunlaştınız ve muhtemelen bir alfa beyin dalgası halindesiniz.
Sandalyede rımnız dik, ayaklarınız yere düzgün basarak ve elleriniz dizlerinizde otururken gösteren pozisyon.

MEDİTASYON
(Yumurta meditasyonu)
1.    Konforlu bir sandalyeye, ayaklarınız yere düz basacak şekilde ve ellerinizi dizlerinize koyarak oturun.
2.    Birkaç derin nefes alın, sonra ritmik bir şekilde nefes almaya başlayın, nefesinize konsantre olun, nefesi izleyin.
3.    Bu esnada, aklınıza gelebilecek bütün düşüncelerden sıyrılın. Bilincinize girip çıkmalarını izleyin. Bilincinizin bedeninize düha yoğun nüfus ettiğini hissedin.
Ayaklar yerde düz eller dizde otururken
4.    Sizi bir kol mesafesi uzaklıkla çevreleyen, yumurta şeklinde bir kabarcığın içinde olduğunuzu resmedin. Bu kabarcığın dış yüzeyinin plastik cam gibi, sadece olumlu ve sevgi dolu düşüncelerin içeri girmesine izin veren, yarı geçirgen güçlü bir yapı olduğunu düşünün. Kabarcık sadece destekleyici, olumlu sevgi enerjisinin içeri girmesine izin verecek ve bu enerji sizi kucaklayacak.
5.    Kabarcığın, ya da yumurtanın, ön ve arkasını dengeleyin, böylelikle enerji her tarafa eşit yayılsın. Bu ön ve arka çakralardaki enerji çıkışını dengeleyecektir. •
6.    Bedeninizde gergin bölgelere nüfuz eden sabit, yavaş ve ritmik bir nefes yakalayın. Nefesin o bölgeye girdiğini hissedene dek içinize çekip bırakın.
7.    Pozisyonunuza dikkat edin. İç merkezinize yoğunlaşın ve nefes alarak pozisyonunuzu dikleştirin.
8.    Bu koruyucu enerji alanını, zarar verilemez bir sevgi gücü olarak görün. Sizi korumak için tasarlanmıştır, aynı zamanda başkalarına yardım etmenize de olanak sağlar.

fal bakma sundu…

ALIŞTIRMA ÇAKRA SPİRALİ (ÇAKRA DİYAGRAMINA BAKIN)

1.    Hayalinizde kalbinizden kavisli bir şekilde çıkarak solar plexus’a giren bir gökkuşağı demeti canlandırın.

2.    Işığın solar plexus’tan geçerek, yukarı doğru kıvrılıp boynunuzun arkasından vücudunuza giriş yaptığını düşünün.

3.    Boğazınızdan geçerek aşağıya doğru ikinci çakra bölgesine doğru hareket ettiğini düşünün.

4.    Işığın vücudunuzdaki ikinci çakra bölgesinden geçerek sırtınızdan çıkıp, yukan doğru kıvnlıp başınızın arka kısmından yani altıncı çakradan tekrar vücudunuza girdiğini hayal edin.

5.    Işık demetinin üçüncü gözün ön kısmından çıkarak aşağı kıvrılıp birinci ya da kök çakrasından vücudunuza girdiğini canlandırın.

6.    Işığın kök çakrasından geçerek, arka kısımdan çıkıp, yukarı doğru kıvrılıp taç çakranızdan tekrar girdiğini canlandırın.

7.    Işığın vücudunuzun merkezinden aşağı doğru inerek ayak tabanlarınıza ulaştığını düşünün.

8.    Işık ayak tabanlarınıza ulaşır ulaşmaz, bütün vücudunuza bu gökkuşağı ışığıyla dolduğunu böylece vücudunuzun renk ve ışıkla kaplandığını hayal edin.

9.    Ayaklarınızdan yeryüzüne bu ışık demetinin yayıldığını hayal edin.

10.    Işığın yeryüzünden tekrar bedeninize girdiğini yukarı doğru yükselip, taç çakrasından ışık ve yaşamın kaynağına döndüğünü canlandırın.

11.    Işığın bedeninizin her bir hücresini, dokusunu ve organını parlak bir ışıkla doldurduğunu, her organın sağlık ve canlılık için ihtiyacı olan ışık rengini içine çektiğini hissedin.

12.    Işık ve yaşamla dolu olduğunuzu hissettiğiniz zaman, gözlerinizi açın ve ışığınızın parlamasına izin verin. Eğer günün herhangi bir zamanında yorgun ya da dengesiz hissederseniz, canlanmak için tek yapmanız gereken bu parlak ışığı solumaktır.

Eğer bu meditasyonları yaparken kendi sesinizi kaydeder ve meditasyon esnasında yol gösterici olarak dinlerseniz, iyileşmeniz daha derinden olacaktır.

fal bakma sundu…

Altıncı Çakralar

Enerji ve fal bakma açısından bakıldığında, ikinci ve altıncı çakralar enerji sarmalı yoluyla ilişki içinde olduklarından, bu çok anlamlıdır. Açıkça baş ağrılarının kaynağı ikinci çakra bölgesindeki dengesizlikti.

Onun ikinci ve altıncı çakralarında çalıştım. Öncelikle ikinci çakrasına fal bakma ve enerji gönderdim ve sanki ayrılmış parçaları birleştiriyor gibi ellerimi çok nazik bir şekilde hareket ettirerek yarasını kapattım. Daha sonra dikkatimi tıkanmış ve bloke olmuş olan altıncı çakrasına yönelttim. Buradan enerjiyi çekip, açtım ve bu bölgedeki akımı yükselttim.

Birkaç aylık tedaviden sonra, karın bölgesindeki yaranın şişliği azalmış ve iyileşmeye başlamıştı. Aynı zamanda baş ağrıları ve perimenaposal belirtileri açık şekilde hafiflemişti.

Tedavinin onuncu haftasından sonra herhangi bir çaba sarf etmeden kilo vermeye başladı. Bu mutlu atmosfer, bilincinde dramatik bir döneme rast geldi. Daha iyi hissettiğini, isteklerini dile getirebildiğini belirtti. Duygusal ve psikolojik destek alma konusunda her zaman zorlanmıştı. Aynı sevgi ve desteğin kendisine döneceğini umarak, başka insanlara karşı sevgi dolu ve destekçiydi.

Fal bakma sundu.

BAŞAĞRILARI

Tanıdıklarımdan  kırk beş yaşında ve iki çocuk annesi olan bir kadının çocuklarından biri düzenli baş ağrıları, migren, aşırı kilolar ve mide bulantısı ve gece terlemelerini içeren premenstruel sendromlardan (PMS) muzdaripti.

Onu incelerken fark ettiğim ilk şey alt karında bulunan ve üreme organları, böbrekler, mesane, kalın bağırsak ve böbreküstü bezlerine yaşam gücü sağlamakla sorumlu ikinci çakra etrafındaki enerji düzensizdi.

Çakrada bütünleşmiş bir tutarlılık yok gibiydi. Kadının bu ünün şişmiş olduğunu açıkça görmüştüm. Diğer alanlar zayıf, hatta boşluk varmış gibi geri çekilmişken üzerinde çalışmaya devam ettim.

İkinci çakranın üzerinde üreme organlannda ve böbreküstü bezlerinde hissettiği fiziksel problemlere karşılık gelen açık bir yaranın görüntüsünü elde etmeye çalıştım.

Anlatımı daha da canlandırmak gerekirse bana öyle geliyordu ki baş ağrıları çekiyorken vücudunun bu kısmı daha düzensiz ve şişkindi.

Fal bakma sundu.

Yedinci Çakra

Fal bakma sunar

Yedinci Çakra

Yedinci çakra diğer görevleriyle birlikte ruh halini korumaya yarayan bir endokrin organı olan beyin epifizi ile ilişkilidir. Gerçekte çoğu kişi beyin epifizinin sözde üçüncü göz ya da sezgi gözü olduğuna inanmıştır.

Dikkate değer biçimde, epifiz gerçekte ışığa çok duyarlıdır. Kış mevsimindeki gibi ışıktan mahrum kaldığında beyin epifizi sinir taşıyıcısı Seretonin’i tüketen Melatonin hormonundan bol miktarda salgılar. Beyin serotonini mutluluk, olumlu düşünceler gibi duyguları desteklemek ve yoğunlaşma yeteneğini geliştirmek için kullanır. Serotonin ayrıca derin ve dinlendirici uykunun kimyasal temelidir.

Beyin epifizi yeterli ışıktan mahrum kaldığında daha fazla melatonin üretir; bu da serotonin seviyesini düşürür. Bu da mevsim değişikliğine bağlı depresyona (SAD) sebep olur. Birçok Kişi SAD yani mevsim hastalığına kışın ya da doğal ışıktan geniş sürelerle mahrum kaldıklarında yakalanırlar.

Tedavi sadece kişinin güneş ışığına ya aa bütünleşik tayf ışıklandırmaya daha fazla maruz kalma süresini artırmaktır. Bu epfizin daha az melatonin hormonu üretmesini dolayısıyla da seratonin miktarının artmasını sağlar. Böylece mutluluk duyguları, olumlu hisler, sağlıklı uyku sağlanarak depresyon ortadan kalkar.

Birçok Hint geleneğinde taç çakrasıyla ilişkili bir rengin olmadığına inanılıyorsa da yedinci çakrayla ilişkili olan renk mordur. Bu çakra hepimizin geri döneceği hayat okyanusunu temsil eder. Nihai ve tanımı olmayan aşk ve saadet halidir.

Fal bakma sundu…

 

YEDİNCİ ÇAKRA (Teklik)

Taç çakrası olarak da bilinen yedinci çakraya Sanskritçede “SAHASRA” yani “bin” ya da bin taç yaprağın ışığı denir. Kafanın arkasında bıngıldağın hemen üstündedir. Yine de bazıları yedinci çakranın tam bıngıldağın olduğu noktada bulunduğunda karar kılmışlardır.

Bu çakra beyin zarı ve merkezi sinir sisteminin büyük ünü besler. Birincil işlevi anlayışı birleştirmek ve tüm düşüncelerin bilinç durumlarını bütünlemektir.

Taç çakrası tüm duyuların ve kabiliyetlerin eş zamanlı kılınması, böylece dünyanın uyumlu hale getirilmesinden sorumludur. Taç çakrasında meydana gelen bozukluklar depresyon, akıl hastalığı, öğrenememe ya da düşünce, durum ve insanları kavrayamama sorunu olarak ortaya çıkar.

Taç çakrası Budistlerin Void, Hinduların Brahman olarak tanımladıkları bilinç ötesi aşkın bir haldir.

ALTINCI ÇAKRA (ERDEM VE ŞEKİLLER DÜNYASI)

Fal bakma sunar

ALTINCI ÇAKRA (ERDEM VE ŞEKİLLER DÜNYASI)

Sanskritçe ismi AJNA “emir” olarak bilinen altıncı çakra alında iki göz arasında kaşların biraz üstünde bulunur. Altıncı çakra gözlere, sinir sisteminin büyük üne ve beyne yaşan! sağlar. Aynca enerjiyi ikisi de beynin ortasında bulunan endokrin organları olan hipofiz ve beyin epifızine kanalize eder. Bu iki salgı bezi altıncı ve yedinci çakraların ayrı ve birleşik işlevlerini desteklemek için uyum içinde çalışırlar.

Birçok otorite altıncı çakranın endokrin sisteminin yönetici bezesi olan hipofiz bezi ile ilişkili olduğunu söyler. Bu salgı bezi hemen tüm endokrin işlevlerini kontrol eder. Böylece tüm vücudun günlük işlemlerini, büyüme ve gelişimini etkiler.

Altıncı çakranın konsantrasyon ve bilincin farklı durumlarını kontrol ettiği söylenir. Bu her şeyi bilmenin âlemidir. Kişi bu bilinç düzeyine ulaştığında duyuötesi algı, kehanet, öngörüler, psikokinezi ve diğer doğaüstü tecrübeler meydana gelir. Altıncı çakra kozmik ses olan OM ile sembolize edilir.

OM alfa ve omega yani eşyanın başlangıç ve bitişini temsil eder. Maddesel var oluşun ötesinde olduğu için altıncı çakrayla ilişkili bir element yoktur. Altıncı çakra kozmik kanun, ahenk, mükemmel düzen ve titreşimin âlemidir. Bu neden ile altıncı çakra mükemmel bir bilme ve bilgelik dünyasıdır.

DÖRDÜNCÜ VE BEŞİNCİ ÇAKRALAR ARASINDAKİ İLİŞKİ

Besinci çakra dördüncü çakrada bilinmeyen yeni bir ayırma düzeyi gösterir. Kalp çakrası hala maddesel düzleme fazlasıyla bağlıdır. Diğer insanlar ve yaşadığımız hayatı derinden düşünür.

Beşinci çakrada kişi maddesel yaşamın geçiciliğini anlar, kalıcılığın ve sonsuz doğruların gerçekte nerede yattığını açık şekilde görür. Beşinci çakra Budizm’de dünyanın Maya yani yanılsama olarak görüldüğü bir çeşit ayrılmayı temsil eder. Bu nedenle dördüncü çakradan beşinci çakraya geçiş bu geçici dünyadan sonsuz manevi dünya adına feragat edilmesini gerektirir.

Fal bakma sundu…

Fal Bakma Ve Meditasyon

Fal Bakma Ve Meditasyon

(odaklama ve arındırma)

1.    Beyninizi rahatlatarak, derin nefesler alın bütün düşünce ve sözlerin uzaklaşmasına izin verin. Nefesinizin rahatlamış ritmini hissedin.
2.    Ruhunuzu kafanızdan 15 cm yukarda küçük bir ışık küresi olarak canlandırın. Onun daha da üzerinde daha büyük bir ışık küresi canlandırın, bu güneş ya da tüm yaşamın kaynağı olsun, (sevgi ışığı)
3.    Gökkuşağının tüm renklerini kapsayan bir ışık demetinin bu ışık kaynağından yavaşça çıkarak ruhunuzun içinden geçip başınıza ulaştığını canlandırın. Baş çakranızın genişlemek için hangi ışık rengine ihtiyacı varsa aldığını hissedin. İhtiyacınız olmayan tüm düşünceleri ışık kaynağına doğru gönderin.
Kutsal ışığın insan bedenine doğru inmesi
4.    Gökkuşağı ışığını alnınıza üçüncü göz bölgenize doğru indirin, ihtiyacınız olan rengi belirleyin ve gökkuşağından yoğunlaşarak inip çakranıza yayıldığını hissedin. Bu bölgenin genişlediğini hissedin ve sevgi için gereken şeyleri ışık kaynağına gönderin.
5.    Gökkuşağı ışığının boğaz çakranıza doğru indiğini hissedin. Aynı genişleme ve gönderme hareketini tekrarlayın.
6.    Kalp bölgenizi bu ışıkla doldurun, Aynı genişleme ve gönderme hareketini tekrarlayın.
7.    Işığın sinir sisteminize ulaştığını canlandırın. Aynı genişleme ve gönderme hareketini tekrarlayın.
8.    Sonra enerjinin sakral çakranıza doğru hareket ettiğini canlandırın. Aynı genişleme ve gönderme hareketini tekrarlayın.
9.    Şimdi ana çakranızı bu ışıkla doldurun. Aynı genişleme ve gönderme hareketini tekrarlayın.
10.    Işığı bacaklarınızdan geçecek ve ayaklarınızdan yeryüzüne yayılacak şekilde ikiye ayırın.
11.    Gökkuşağı renklerinin sizi kapladığını hissedin. Huzur ve dengeyi hissedin. Yeryüzünde kurulmuş bir halde kaynakla olan bağınızı hissedin.
12.    Hazır olduğunuzda ve doğru zaman olduğuna inandığınızda gözlerinizi açın ve ışığınız parlasın.
Tüm bu teknikler sizi ruhsal köklerinize odaklayacaktır. Ayrıca enerji alanınızı dengelemenize ve derhal iyileşmek için bu alanın kanallarını açarak enerji akışının sağlanmasına yardımcı olacaktır.
Şimdi dikkatlerimizi başkalarına yardımcı olmak için başka bir alana özellikle elleri kullanarak iyileştirmeye çevirelim.

BEŞİNCİ ÇAKRA (Ses ve Duyuş alemi)

fal bakma sunar: BEŞİNCİ ÇAKRA (Ses ve Duyuş alemi)

“Visuddha” yani arınma anlamına gelen beşinci çakra boğazın üstünde, hem troid ve paratroid bezlerine hem de gırtlak, boyun, omuz, kol, el ve kulaklara hayat sağlayan üçüncü boyun omurunda bulunur.

Bu çakra konuşma merkezi ve duymayla ilgilidir. Beşinci çakrayla ilgili problemler troid ve paratroidler ve salgı bezi hastalıkları, boyun tutulması, işitme bozuklukları, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı, bademcik iltihabı ve sesle ilgili bütün hastalıklardır.

Beşinci çakra iletişimin merkezidir. Bütün anlatım şekilleri beşinci çakraya bağlıdır. Tabi fikirlerin paylaşımı ve sentezlenmesi de öyle.

Beşinci çakra fikir, sembol ve iletişim dünyasına geçiştir. İlk üç çakra maddi var oluş ve kişilik ile ilgilidir. Dördüncü çakra üst dünyalara geçiş noktası, ruh dünyasına açılan kapıdır.

Beşinci çakradan yedinci çakraya kadar bilinç seviyesi artarak ruh ve özdekselolmayan var oluş konularına odaklanır. Sonuç olarak üst üç çakralardaki bilinç daha arınmış, ince ve manevi olur.

fal bakma sundu…