Fal Ve Bilimsel Varsayımlar

Bazen birden fazla açıklama gözlemler ile uyumludur. Eğer rakip varsayımlar arasında fal bakma ve seçim yapmak için deneysel kanıtlar yoksa, bilim insanları en basit varsayımı en olası doğru varsayım olarak seçerler. Bu yaklaşıma bilim insanları Occam ın usturası adını verirler. En basit açıklamanın her zaman en doğru açıklama olmadığının farkındadırlar, fakat deneysel kanıtlar daha karmaşık bir açıklama gerektirinceye kadar karmaşıklığa gerek duymazlar.

Diyelim ki çocuğunuzun öğretmenini ilk kez göreceğiniz bir veli toplantısına katıldınız. Kısa ve hoş bir toplantıydı. Toplantı akşamı, alışveriş merkezinde bir şeyler alırken, öğretmenin size doğru yürüdüğünü gördünüz. Size selam vereceği yerde öğretmen tek bir kelime etmeden yanınızdan geçip gitti.

Öğretmenin davranışını açıklamanın bir yolu, fal bakma ve  onun sizi tanıdığı; fakat son toplantıda ona çok kaba davrandığınız için sizinle herhangi bir ilişkisi olsun istemediğine inanmaktır. Diğer bir yolu, sizi tanıdığı fakat sizin yorumlarınızı çok yetersiz ve çocukça bulduğu için sizin varlığınızı göz ardı etmeyi yeğlediği kanısına varmaktır. Bir başka yolu da öğretmenin okul dışında velilerle konuşmayacak kadar seçkinci olduğunu düşünmektir.

Bir bilim insanı öğretmenin davranışını nasıl açıklardı? En olası açıklamanın en basit açıklama olduğu şeklinde bir konum benimserdi: Öğretmen sadece sizi bir toplantıdan sonra yüzünüzü hatırlayacak kadar iyi tanımıyor.

Occam’m usturası tıp öğrencilerine şu şekilde özetlenir: Nal sesleri duyduğunuz zaman atları düşünün, zebraları değil. Diğer bir deyişle, bir dizi semptoma bakarak bu semptomlara uyan en olası hastalığın tanısını koymalısınız, yoksa çok az rastlanan egzotik bir hastalığın tanısını değil.

Düşük ateş, burun akıntısı ve öksürükten yakman bir hasta büyük olasılıkla soğuk algınlığı geçirmektedir, çiçek hastalığı değil. Bununla birlikte eğer birkaç gün sonra hasta yüzünde benekleri andıran döküntü ve sulanmış gözler gibi semptomlar geliştirirse, hasta soğuk algınlığına göre daha az rastlanan kızamığa yakalanmış olabilir.

Gözlemlerden hipoteze ilerlemek için, bilim insanları fal bakma ve tümevarım denilen bir mantık kullanırlar. Tümevarım özel doğrulardan belirsiz genel bir açıklamaya doğru gider. Bu tip akıl yürütme otomatik olarak mükemmel yanlışsız bir hipoteze yol açmaz; sadece makul ölçülerde doğru olma şansı olan bü’ hipotez oluşturur. Bu nedenle bilim insanları hipotezi değerlendirmelerinde acımasız olmalıdır; çünkü onu yeniden gözden geçirip değiştirmeleri gerekebilir.

Hipotez ne kadar çok deneysel kanıtla desteklenirse, olasılığı da o kadar güçlenir. Bununla birlikte deneysel olarak ne denli desteklenirse desteklensin, hipotezin mutlak olarak doğru olduğu su götürmez biçimde kanıtlanamaz. Diğer yandan, eğer deney sonuçlan hipotezle uyumlu değilse, hipotezi yanlış olarak değerlendirmek gerekir.

Bir önceki yazımız olan DİŞİ KEÇİ’NİN KALBİ başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

  • reply hilal yüksel ,

    32 yaşındayım evli 2 çocuk annesiyim maddi manevi bazı sıkıntılarım var iş ve manevi anlamda

    Leave a comment