Ocak 2015

TRENLE RACASTAN GEZİM

Hindistan’ın kuzeybatısına ilk kez gidenler için…

Oxford yıllarımda sürekli seyahat ederdim; bir keresinde Hindistan’ı bilen dostlarımdan yardım istedim. Üniversite ile ilişkileri olan ve Hindistan’a ilk kez gidecek kişilere tur düzenleyen bu dostlarımın hepsi mutlaka tek bir bölge seçmemi söyleyerek aynı öğüdü vermişti. Zaten on beş günlük gezim, bu muazzam ülkeyi ne kadar kapsayabilirdi ki? ikinci olarak, ülke içinde tren yolculuğu yapmamı önerdiler. Karayollarında dünyanın en tehlikeli kazaları oluyordu ama demiryolları İngilizlerin bir mirası sayılırdı ve nispeten güvenliydi. Son olarak da, doğru mevsimi seçmem gerektiğini söylediler.

Ne çok sıcak ne de dinmek bilmeyen yağmurlarla geçen muson mevsimi uygundu.
Düşündüm taşındım ve Racastan’a gitmeye karar verdim. Kuzeybatıda kurak bir bölgeydi ama bir zamanlar racaların muazzam kaleler ve saraylar inşa ettirdiği ve gösterişli bir saltanat yaşadığı bir yerdi. Görmek istediğim dört kent vardı: Jodhpur, Jaisalmer, Udaipur ve Jaipur.

Dördüne de trenle kolayca gidebilirdim. Bölgeye gitmek için en uygun zaman Kasım ile Şubat ayları arasıydı ve benim Aralık tatilim tam da bu döneme denk geliyordu.

Dahası, seyahat için danıştığım dostlarım bana bütün yolculuk programımı hazırlamakla kalmadılar biri benimle bu seyahate gelmeye de karar verdi. Oxford mezunu bir gazeteci olan bu dostum daha önce Hindistan’da birkaç ay kalmıştı.

Hint hükümetinin turizm gelirlerini artırmaya yönelik politikası çerçevesinde, özellikle demiryollarında yabancılara özel indirimler yapılıyordu. Yeni Delhi’ye kadar uçakla gidip havalanından tren istasyonuna geçtiğimizde bayağı büyük bir kalabalığı görünce pek şaşırmadık.

Bilet gişelerinde uzun kuyruklar oluşmuştu. Ayakkabıdan portakala kadar akla gelebilecek her şeyi satan işportacılar ve çoğu çocuk olan dilenciler ayrıca bir kalabalık oluşturuyordu. Biz dosdoğru Turizm Bürosu’na giderek on beş günlük birinci sınıf biletlerimizi alacaktık. Fakat bu, yapacağımız seyahatler için tek tek bilet almaktan daha pahalıya geliyordu.

Ancak bu biletlerimiz kuyruklarda zaman kaybetmemizi önleyeceği için aradaki farka değerdi.
Birkaç saat çevrede dolaşıp istasyona döndüğümüzde kompartımanımız hazırdı ve istediğimiz gibi sadece iki yataklı bir kompartıman ayrılmıştı. Hindistan’da birinci sınıf kompartıman anlayışı, tam olarak Batılı bir zihniyete uymuyordu. Kişi başına düşen ulusal gelirin günde bir doların altında olduğu bir ülkede de daha fazlasını beklemek yanlış olurdu.

Yerler ve camlar pek temiz sayılmazdı; ama tren tam zamanında hareket etti. Bir süre rom içen subaylarla sohbet ettikten sonra trenin tatlı sallantısıyla güzel bir uyku çektik.

Birinci sınıf yolcular için genellikle yemek servisi oluyordu. Nitekim ertesi sabah kapımıza omletlerimizle birlikte kahve termoslarımız geldi. Görevli, Jodhpur’a varmak üzere olduğumuzu da bildirmişti ama camdan dışarı baktığımda sadece çıplak bir çöl alan gördüm. Ancak, kentin içine doğru girerken, dostlarımın anlattığı Racastan’a geldiğimizi anladım…

İstasyondan çıkar çıkmaz karmakarışık sokakların arasından içgüdülerimizle Mehrangarth Kalesi’ne giden yolu bulduk. Rudyard Kipling’in ‘melekler, periler ve devler tarafından yaratılmış’ diye tanımladığı on beşinci yüzyıl yapısının çevresinde rengârenk giysileriyle çocuklar dolaşıyor, inekler otluyordu. Sıra sıra dükkânların bulunduğu daracık sokakların arasında kalan kırmızı kumtaşından yapılmış kalenin fotoğraflarını çektim. Durduğum yerde makinem kendi kendine çalışıyordu sanki. Bir anda o kadar çok fotoğraf çekmiştim ki, yanımda yeteri kadar film getirmediğime pişman oldum.

Temmuz ve Ağustosta doğan Aslan burçları

Zodyak’ın beşinci burcu olan Aslan burcu insanlarının kişilikleri sabittir. Liderdirler, gösterişi severler.
Aslan burcu olanlar çevrelerince zeki olarak tanımlanır. Bir problemle karşılaştıklarında hızlı düşünüp yaptıkları zekice hamleleri sayesinde çevresindekilerin hayranlıklarını kazanmışlardır.

Aşkı tutku dolu yaşarlar. Hani derler ya; “Sevdi mi tam sever,”diye. Bu söz sanki Aslanlar için söylenmiştir. Partnerlerini şımartmayı çok severler. Kendi mutluluk kaynakları; partnerlerinin mutlu olmasıdır. Bunun yanında ilişkiyi yöneten taraf olmak isterler. Hafif bir romantik diktatör havası estirebilirler.

Eğlenceye oldukça düşkündürler. Vur patlasın çal oynasın; parti ve eğlence neredeyse, Aslan oradadır.
Kendilerinden oldukça emin kişilerdir. Bu durum özgüvenlerinin de yüksek olmasını sağlar. Belki de ilişkide olma arzusu kendilerine olan güven ve kararlılıklarından kaynaklanır.

Temmuz ayında doğan Aslanlar
İnsanların hayatlarıyla yakından ilgilenirler, ama buna bir sınır getirmişlerdir; başkalarının özel hayatlarına burunlarını sokmazlar. Ayrıntıların burçlar ile özel kalması gerektiğini düşünürler ve kendi hayatları hakkındaki detayları da paylaşmaktan hoşlanmazlar.

Mümkün olduğunca tarafsız davranmaya çalışırlar, ama bu tarafsızlıkları başkalarının onları soğuk kişiler olarak algılanmalarına neden olabilir.

Tutkulu, kararlı ve güvenilir yapıları verdikleri kararlardan asla dönmemelerini sağlar. Endişelerini bir kenara bırakıp, insanlarla daha yakın olmayı başarabilirlerse çok daha kolay iletişim kurabileceklerdir.
İnsanlarla bazen küçük sırlar paylaşmak güzel arkadaşlıkların kapısını aralayabilir.

Ağustos ayında doğan Aslanlar
Sağduyulu, güvenilir, sorumluluk sahibi, cesur ve becerikli bir yönetici oldukları izlenimini yaratan bir ses tonları vardır.

Meydan okuyan, güçlü bir ses tonuyla konuşurlar. İnsanlar onları dinlerken sağduyulu yönlerini hemen fark ederler. Kullandıkları bilgece kelimeler ve akıl verme konusundaki ustalıklarından dolayı sorunlarını hep onlarla paylaşmak isteyip yardım etmelerini bekleyebilirler.

2015 Yılı Aslan İçin Gerçeklerle Yüzleşme Yılı Olacak
2015 yılında Aslanlar’ın hem iyi hem de kötü anlamda gerçeklerle yüzleşme yılı olacak. En acısı ise güvendikleri bazı kişilerin gerçek yüzleri ile karşılaşma olasılıkları var. İyi tarafı artık o kişiyi daha iyi tanımış olacaklar; kötü tarafı ise yakın bir arkadaşları tarafından güvenlerine ihanet edilmesi acısını yaşayacaklar.
Yüzleşme maddi anlamda da karşılarına çıkabilecek. Yaptıkları gereksiz harcamaların maddi durumlarını nasıl da sarstığı gerçeği bir tokat gibi yüzlerine çarpacak. Bence bu konuda beni hatalı duruma düşürmeleri Aslanlar’dan beklenilecek zekice bir davranış olacaktır. Gereksiz harcamalarının farkına varıp daha planlı bir bütçe düzenlemesi yaparak daha tutumlu olabilirler ve finansal durumlarını stabil tutabilirler.

Gösteriş için değil, gerçekten ihtiyaçlarına yönelik doğru ve yerinde yatırımlar yapma fırsatları 2015 yılında ayaklarına kadar gelecektir. Benim tahminime göre Aslanlar akıllıca hareket ederekyılı kârlı bir şekilde de kapatabilirler.

14 Mart8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan Satürn gerilemesi Aslanları negatif yönde etkileyebilir. Bu aylar içinde zaman zaman iniş çıkışlı bir ruh haline bürünebilirler. Şimdiden dikkatli davranmanızı öneririm.

Aslan burcu Ocak Şubat yorumu 2015

Ocak:
Sevgili Aslanlar; Ocak ayı sizin için dedektif filmleri gibi geçecek. Birçok gizli kalmış olayın su yüzüne çıkarıldığına tanık olacaksınız. Açığa çıkan bazı sırlar canınızı sıkabilir, hatta biraz da sarsılmanıza neden olabilir. Bazı şeylerin, sizin üzülmenizi istemeyen sevdikleriniz tarafından saklanmış olabileceğini göz ardı etmeyin. Zaten güçlü karakterlere sahip bireylersiniz, üzerine biraz da metanet ve sabır ekleyerek sarsıcı sırları rahatlıkla göğüsleyebileceğiniz! düşünüyorum.

Karşınıza çıkacak bu olaylar sadece özel hayatınızda olmayabilir. İş hayatınızda da aynı şekilde sarsıcı olabilecek olaylarla karşılaşabilirsiniz. Hiçbir şeyin canınızı sıkmasına izin vermeyin. Her olayı, açığa çıkan her sırrı ya da beklenmedik kötü sürprizi metanetle karşılayarak bu olaylara neden olan insanları sarsıp silkeleyin.

İş ve kariyer için şanslı günleriniz: 3,5,10,12 Ocak Para için şanslı günleriniz: 4,8,16 Ocak Aşk için şanslı günleriniz: 11,14,18 Ocak.

Şubat:
Ayın 19’unda gerçekleşecek olan yeni ay sizlere yeni başlangıçlar ve farklılıklar getirecek. Bekâr Aslanlar’ın karşısına, bekârlık günlerine son verme ihtimali hayli yüksek yeni aşklar çıkaracak.

Yeni ay özel hayatınıza farklılıklar ya da yeni başlangıçlar getirebileceği gibi, iş hayatınızda da atılım yapmanıza olanak verecek fırsatları kapınıza getirecektir. Yeni bir proje, yeni bir yatırım fırsatı, yeni bir terfi veya daha iyi bir iş imkânı olabilir. Kısacası, Şubat ayı itibarı ile bulunduğunuz yerden bir adım yukarıya tırmanabileceğinizi göz ardı etmeyin ve karşınıza çıkacak fırsatları kaçırmayın.

İş ve kariyer için şanslı günleriniz: 19,20,21,23,24 Şubat Para için şanslı günleriniz: 3,15,18 Şubat Aşk için şanslı günleriniz: 19,20,25,26 Şubat.

Aslan burcu Mart Nisan yorumu 2015

Mart:
Mart ayının gelmesiyle birlikte, artık baharın ucundan kendini göstermesi mi diyelim yoksa kışın son kasvetli günlerinin etkisi mi diyelim, üzerinizde duygusal bir alınganlık ve kırılganlık olacak. Yerli yersiz, gerekli gereksiz şüpheler içinizi kemirecek. Üstüne üstlük bu şüpheciliği partnerinize en şiddetli haliyle yansıtacak, gereksiz tartışmalara girecek ve hem onu hem de kendinizi hayli üzeceksiniz. Bence hiç gerek yok. Demesi kolay ama duygusal kırılganlığınızı kontrol edebilirseniz bu dönemi en az hasarla geçirebilirsiniz. Bir ilişki kolay kurulmuyor, gereksiz şüphelerin kontrolü elinizden almasına izin vermeyin.

Bu ay, iş hayatınızda da zaman zaman gerginliği fazlasıyla hissedebileceğiniz bir dönem olacak. Fikir ayrılıkları yaşayabilir ve bunu tartışma boyutuna taşıyabilirsiniz. Bolca meditasyon yaparak üzerinizdeki gerginliği atmaya çalışın.

İş ve kariyer için şanslı günleriniz: 3,14,15 Mart Para için şanslı günleriniz: 5,20,29 Mart Aşk için şanslı günleriniz: 8,21,25 Mart.

Nisan:
Şu ana kadar tanıdığınızı sandığınız bazı insanların farklı yüzlerini göreceksiniz. Bu durum sizi oldukça şaşırtacak ve hayretler içinde kalacaksınız. Çevrenizdeki bazı insanların kendi gözlerinizle görmeseniz inanmayacağınız davranışlarına tanık olabilirsiniz.

Bekleyip durduğunuz ama bir türlü gelmek bilmeyen alacaklarınızı sonunda tahsil edebileceksiniz. Özellikle 20 Nisan itibarı ile maddi anlamda eliniz çok rahatlayacak.

Nisan ayında aileniz içinde ufak sağlık sorunları ile ilgili haberler alabilirsiniz.
iş ve kariyer için şanslı günleriniz: 13,14,18,20,21 Nisan Para için şanslı günleriniz: 20,22,25,28 Nisan Aşk için şanslı günleriniz: 10,12,19,24 Nisan.

Aslan burcu Mayıs Haziran yorumu 2015

Mayıs:
Bahar geldi, neredeyse yaza girilecek, ama kendinizi bahar yeni gelmiş gibi hissedeceğiniz bir dönem içerisinde bulacaksınız. Sizleri yerinizde duramayacağınız, sosyal ortamlardan çıkmayacağınız, yeni kişilerle tanışıp yeni dostluklar edineceğiniz bir Mayıs ayı bekliyor. Bu ay hâlâ bekâr kalan Aslanlar varsa, onların da neslinin tükenebileceği bir dönem olacak. Karşılarına çıkan aşk fırsatlarını şimdiye kadar göremeyen bekâr Aslanlar gözlerini bu sefer dört açsınlar.

Venüs’ün pozitif enerjisini bu ay arkanıza alacaksınız, dolayısıyla Mayıs ayı estetik operasyonlar için oldukça uygun bir dönem yaratmaktadır. Planladığınız bir estetik rötuş varsa bu ay içinde yaptırmayı düşünebilirsiniz. Doktorunuzun hünerli elleri ve Venüs gezegeninin pozitif etkisiyle beklediğinizden daha olumlu sonuçlarla bandajlarınızı sökebilme imkânı yakalayacaksınız.

Bahar hareketliliği iş hayatında da kendini gösterecek ve koşuşturmayla, iş kovalamayla dolu bir dönem geçireceksiniz.

İş ve kariyer için şanslı günleriniz: 11,18,20,21,22 Mayıs Para için şanslı günleriniz: 8,10,15,19 Mayıs Aşk için şanslı günleriniz: 2,20,23,24,25 Mayıs.

Haziran:
Romantizm dolu bir ay geçirmeye hazır olun. Partnerinizle birlikteliğinizde romantizm öyle bir doruğa ulaşacak ki; sizi gören dostlarınız, kıskanan düşmanlarınız romantizmin tanımını yaparken hep sizi örnek vermeye başlayacaklar. Partnerinizi bol bol şımartacak ve bundan sonsuz keyif alacaksınız.

Ayın 15’inden sonra seyahatlere çıkma olasılığınız hayli yüksek. Seyahat kelimesini duyunca öylece geçiştirmeyin. Kendinizi bugüne kadar ziyaret etmediğiniz egzotik yerlerde bulabilirsiniz. Hazır romantizmin doruklarındayken partnerinizi kolunuza takın bavulunuzu da bagaja atın ve havaalanının yolunu tutun.

İş hayatınızın da keşke aşk hayatınız gibi dolu dolu geçeceğini söyleyebilseydim, ama olağanüstü bir durgunluk yaşayacaksınız. Aslında yukarıda anlatılanı; yüksek doz romantizmi ve yapılacak seyahatleri göz önüne alırsak, iş
hayatınızda yaşayacağınız durgunluğun hiç de olağanüstü olmayacağını zaten anlamışsınızdır. Olsun, hep iş hep çalışma olmaz. Biraz da aşka ve gezmeye yoğunlaşmak gerek.

İşve kariyer için şanslı günleriniz: 14,18,21 Haziran Para için şanslı günleriniz: 8,19,20,23,24 Haziran Aşk için şanslı günleriniz: 3,4 10,12,15,16,17 Haziran.

Yengeç burcu özellikleri

Gezegeni: Ay

Elementi: Su

Uğurlu Rengi: Lacivert

Ay
Dünyamızın bir uydusu olan Ay bize diğer gezegenlerden çok daha yakın olduğu için hayatlarımız üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Kişinin hayata bakışını, temel davranışlarını, kişiliğini, duygularını ve anılarını temsil eder.

Ay, dünyamız ve yaşamımız için çok önemli bir gezegendir. Ay, manyetik olarak dünyayı etkileyen ve pozitif özelliği olan ve yaşam veren yaratıcı ana enerji kaynağıdır. Ay’ın enerjisi, sezgisel doğamız üzerinde etkilidir.
Güneşin zihnimizi ve Mars’ın davranışlarımızı etkilediği gibi Ay da ruhsal yapımızı ve bilinçaltımızı etkiler. Ay insanlara değişken bir doğa kazandırır. Onlara lezzetleri, kokuları, suyu ve birbirlerine bakmayı sevdirir.
Öksürük, soğuk algınlığı, cilt ve kalp hastalıklarına yatkın olurlar. Ten renkleri açık olur. Yüzleri yuvarlak ve saçları kıvırcıktır. Kadınları güzel ve çekicidir. Sanata meraklı olurlar. Ay vücudun sol tarafını ve beynin sağ tarafını yönetir.

Yengeç burcunun yöneticisi olan ay Boğa’da yükselir, Oğlak’ta gücünü yitirir, Akrep’te ise düşüşe geçer. Güneş, Mars, Jüpiter dost, Merkür, Venüs, Satürn, Rahu ve Ketu düşman gezegenleridir.

Su Elementi
Su insanlarının sezgisel özellikleri çok gelişmiştir, çok iyi birer vücut dili okuyucusudurlar. Onlar için ne dediğinizden çok, nasıl hareket ettiğiniz önem taşır.

Âşık oldukları zaman derinden severler ve çok bağlanırlar. Terk edildiklerinde ise derinden yara alırlar, iyileşme süreçleri uzun sürer. Hayli romantik bir yapıya sahiptirler.

Başkalarının dertlerini kendi dertleri gibi üstlenip üzülürler, çok fedakârdırlar. Çok iyi birer dinleyicidirler, sizi can kulağıyla dinleyip sorununuza çözüm ararlar, iyi tavsiyelerde bulunurlar. Bu yüzden ara sıra yalnız kalıp toparlanmaya ihtiyaç duyarlar ve kendi kabuklarına çekilirler.

Su grubu duyguları yönetir. Yaratıcılıkta ve hayal gücünde sınır tanımazlar. Yaratıcılıkla ilgili işlerde ve güzel sanatlarda çok başarılı olurlar. Keskin sezgileri ile finans alanında da başarıyı yakalayabilirler. Neredeyse yapamayacağı hiçbir şey yoktur. İnsanlara yardım etmeyi çok severler.

Su tipleri en utangaç ve çekingen tiplerdir. Sese ve dokunmaya karşı çok duyarlıdırlar. Genellikle duyguları ve hisleri aracılığı ile iletişim kurarlar. Kolay öfkelenmezler, ama bir kere harekete geçtiklerinde gazaplarından kurtulmanız neredeyse imkânsızdır.

Bu renk serin veya soğuktur. Zekâyı ve duygulardan uzaklaşmayı sembolize eder. Alın Çakrası’na karşılık gelir. Yogada bu nokta, bedenin kontrol merkezi olarak bilinir. Burası büyümeyi tetikleyen ve bedendeki üreme döngülerini kontrol eden hipofiz bezinin yeridir. Lacivert aklın rengidir. Şifa rengi olarak da bilinmektedir.
Zihinsel boyuttan kopmayı ve duygularda soğukluğu akla getirmektedir. Eterik, semavidir; tutkudan çok zekânın rengidir.

Normalden fazla kızışmış duygulardan kopabilmeyi teşvik eder. Evrensel olarak diğer tüm renklerden daha fazla tercih edilen bir renktir. Bunlara ek olarak bilim, dirayet, bilgi, hayal gücü ve sezgi gibi özelliklerle ilişkilendirilir. Bunların tamamı Alın Çakrası’nın özellikleridir.

Lacivert evrensel gerçekliğin rengidir. Biraz soğuk ve bazen de acımasız olabilir, ancak ruhu arındırıp sakinleştirebilme özelliğine sahiptir. Çok fazla kullanılması durumunda bu renk insanları temelsiz, topraklanmamış bırakabilir ve akıl boyutunda takılıp kalmalarına neden olabilir. Zekâları içinde hapsolabilir, bedenin fiziksel boyutundan uzaklaşabilirler.

Lacivert hasarlı sinirlerin ve endişelerin sakinleşmesine katkıda bulunur. Sorunlarına odaklanmış, bu türden düşünceler içinde kaybolmuş insanlarda bu renk; sakin, duygulardan arınmış zihinsel işleyişin tesis edilmesini teşvik edebilir. Bu gelişme insanların tehlikeli durumlardan kendilerini uzaklaştırabilmelerine yardımcı olmaktadır.

Lacivert, depresyon hastası olan insanlarda kullanılmamalıdır. Bu türden insanlar duygularından uzaklaşmaya değil, hisleriyle iletişime geçme ihtiyacında olur. Lacivertin serin sakinliği duygu ve düşüncelerinin tesirinde kalmış ve kendini onlara fazla kaptırmış insanlarda etkili olmaktadır.

Serinletici bir özelliği bulunur ve yaşam enerjisinin yeniden kazanılmasına yardımcı olur.
Psikolojik boyutta lacivert, bedendeki psişik akımları arındırmak ve temizlemek için kullanılmaktadır.

Haziran Ve Temmuzda doğan Yengeçler

Zodyak’ın dördüncü burcu olan yengeç, su grubunun en duygu yüklü burcudur. Sahiplenmeyi severler, kırılgan ve naiftirler. Öncü niteliğe sahip bir burçtur.

Sevmek, sevilmek ve sahiplenilmek isterler. Çabuk sever, zor vazgeçer. Yengeçler romantik olurlar. Tutkudan çok sevgiye önem verirler. İnsanlarla empati kurabilme yetenekleri üstündür. Ailelerine düşkünlükleri ile bilinirler.

Haziran ayında doğan Yengeçler
Kelimeleri her daim yumuşak, dost canlısı ve neşe doludur. Ancak zaman zaman sertleşip insanları bir anda şaşırtabilirler. Bu şaşırmanın asıl nedeni yaptıkları çıkıştan çok, insanların onlardan böyle çıkışlar beklememesidir. Hiddetleri ve inatçılıkları kısa sürer, eski tonlarına hemen geri dönerler.

Temmuz ayında doğan Yengeçler
Soğuk, çekingen, içine kapalı, gizemli, mahremiyetten hoşlanan ve sanata yatkın oldukları izlenimini bırakan bir ses tonları vardır.

Bazen ses tonları insanlara soğuk ve mesafeli gelir. İnsanlar mizah anlayışlarının olmadığını düşünebilirler, oysa bunun nedeni çekingen bir yapıları olmasıdır. Eğer bulundukları ortam onlara uygunsa ve kendilerini rahat hissederlerse ya da konuşulan konuya hâkim iseler, konuşmaları bir anda bilgeleşir ve eğlenceli hale gelir. Bu durumda insanlar onları dinlemekten büyük zevk alırlar.

Yüksek sesleri ve gürültüyü sevmezler, kendileri de alçak sesle konuşmayı tercih ederler. Felsefe, sanat ve gizemli konular ilgilerini çeker.

2015 Yılı Yengeç İçin Aşk Yılı Olacak
2015 yılı Yengeç için aşk dolu, romantizm dolu bir yıl olacak, sevgiye, aşka boğulacaklar. Bekâr Yengeçler hayatlarının aşkı ile tanışacaklar. Sevgililerini kollarına takıp dost düşman çatlatacaklar. Birliktelik yaşayan yengeçler ise bu birlikteliklerini nihayet resmiyete dökecekler.

2015’in getirecekleri aşk ile de sınırlı kalmayacak. Kilo sorunu yaşayan Yengeçler de artık o fazlalıkları atmak için hiç zorlanmayacaklar. Estetik ameliyatları için de çok uygun bir yıl sizleri bekliyor.

Ticarete atılmak isteyip de hep çekimser kalan ve o girişimciliği içlerinde henüz bulamamış yengeçler bu yıl atağa kalkacaklar. Şans onlardan yana olacak.

Kuantumu kullanma yolları

Daha genel bir düzeyde ve ifadenin en yaygın kullanıldığı anlamıyla dünya görüşü, benlik anlayışını, ben ve ötekilerin anlatımını ve tüm bunlann daha geniş bir dünyayla (Doğayla ve diğer yaratıklarla bir bütün olarak çevreyle, gezegenle evrenle ve son olarak tannyla) ilişkisini, her şeyi kapsayan bir maksat veya bir yön duygusuyla birlikte bütünleştiren bir temadır. Bu düzeyde hepimiz, niçin doğduk ve niçin ölmek zorundayız, yaşamamızın anlamı ne ve nasıl sürecek, iyi olarak yaptıklanmız neler ve çektiğimiz acılann anlamı ne, sorulannı sorarız.

Eğer, bu en genel düzeyde birisi tutarlı bir dünya görüşüne sahip değilse, benlik ve dünya anlayışı çözülür. 0 zaman, kendimizi “boş”, yaşamlanmızı “anlamsız” hissederiz; her şey bize bir hiçmiş gibi gelir. Burada yaşanılan yabancılaşma, genel bir tinsel yabancılaşmadır.

Sonuç olarak, başanlı bir dünya görüşü tüm bu düzeyleri (kişisel, toplumsal ve tinsel) tek bir tutarlı bütün içinde toplar. Eğer bu gerçekleşirse, o zaman birey kendinin kim olduğu, niçin burada olduğu, başkalarıyla arasındaki bağın ne olduğu ve nasıl davranmanın değerli olduğu konusunda bir parça fikre sahip olur. Aksi takdirde, eklemlenmesi gereken dünya parçalanacak ve birey herhangi bir düzeyde, belki de tüm düzeylerde yabancılaşma yaşayacaktır.

Bir dünya görüşünün başan ya da başarısızlığı, eski bir dünya görüşünün yenildiği yerde yeni bir dünya görüşünün doğuşu; sonuç olarak bireye ve onun kendi deneyimleri ve sezgileriyle ne kadar temasta olup olmadığına bağlıdır. Jung’un dediğine göre, “son tahlilde, temel şey bireyin yaşamıdır… Biz, kendi çağımızı yaratırız.”1 Bireyin kendi çağını yaratma deneyiminin en önemli kısmı dünya ve kendisi hakkın daki bilgisi olacaktır.

Son 2000 yılın büyük bölümünde, Batı’daki insanlann büyük çoğunluğu herhangi bir dini grubun üyesi olsun olmasın Yahudi Hıristiyan bir dünya görüşünü benimsedi. Bu dünya görüşünün insanlara bireyin kozmos ve doğayla nasıl bir bağ içinde olduğu konusunda bir anlayış sunduğu açıktır. İnsanlar tanrının suretinden yaratılmış, o aşkın tannnm özel ürünüydüler. Yaşamlarımızı tannnm yarattığı düzende sürdürdük ve bize yeryüzünde bir üstünlük verildi. Yaşamımızın sonunda bir çeşit yargılama, yeniden doğuş ya da ölüm sonrası yaşam yaşayacağız.

Fakat tanrının yarattığı düzen sadece kozmosla değil, toplumsal ve kişisel yaşamın hemen her ayrıntısıyla ilgilidir, tannya inanç ve onun yasasını veya Oğul’u kabullenme yoluyla, insan başkalarına nasıl davranması ve onlara karşı nasıl hissetmesi gerektiğini bilir; işini nasıl idare etmesi, çocuklan nı nasıl eğitmesi; binalarını nasıl inşa etmesi ve nasıl müzik bestelemesi, hatta nasıl, ne zaman ve hangi şartlar altında sevişmesi gerektiğini bilir. Mutlaka birçok önemsiz, günlük istisnalar olmuştur, fakat her birey yaşamının her düzeyini kapsayan, ona kim olduğu, nereye ait olduğu ve yaşamının neden bir anlamı olduğu konusunda bir anlayış sağlayan birleştirici bir temaya sahiptir. Geleneksel Yahudi Hıristiyan dünya görüşü tutarlılığını ancak dayalı olduğu birçok kozmolojik varsayımı modern bilimin yerle bir etmesiyle yitirmeye başladı. Bireyin kendisi ve dünyası hakkındaki gittikçe artan bilgisi artık Mukaddes Kitap’taki yaratılış hikayesi, dünya merkezli evren kozmolojisi, insanın özgünlüğünün biyolojisi, fiziğe karşı koyan mucizeler ruhu, kutsal haberciler ve ilahi müdahaleyle uyum sağlamaz hale geldi.

Metafizik ve kuantum

Çağın yeni ruhu, anlamak, neden sonuç ilişkisini akılcı bir yolla dile getirmek ve meydana gelen bir şeyin mekaniğini tam anlamıyla açıklamaktı. Bu kitapta geniş yer vererek sözünü ettiğim mekanik dünya görüşü doğdu ve modern yaşamın hemen her yanına değindi.

Fakat Yahudi Hıristiyan dünya görüşünün bireyin her yönünü ve yaşamının her düzeyini tutarlı bir şekilde toparlayarak elde ettiği başarıyı mekanik dünya görüşü elde edemedi. Başarısızlığı, en başta bilinci açıklayamamasıyla ya da onun tanımını bile yapamamasıyla başladı. Amerikalı filozof Law rence Cahoone’m, “üç öldürücü ikilik” özneyle nesnenin ayrılması (zihin ve beden, içsel ve dışsal), bireyle ilişkilerinin ayrılması, insan kültürünün dünyasıyla biyofiziksel işlemlerin doğal dünyasının ayrılması diye adlandırdığı özellik yüzünden çok yıprandı.2 Mekanik dünya görüşü bize şeyleri açıklayan bir bilimle onlan şimdiye dek olmamış bir şekilde sömüren teknolojiyi başanyla vermiştir, fakat bunların bedeli insan yaşamının her düzeyinde yaşanan yabancılaşmadır.

Bu “üç öldürücü ikilik” bizi bilinçli insanlar olarak kendimizle (bedenlerimiz, geçmiş ve geleceğimiz) ötekiler veya doğanın dünyası ve gerçekler arasında nasıl bir bağ kuracağımız konusunda şüphede bıraktı. Bu sorulan çözmeye çalışırken, psikolojimiz, felsefemiz ve dinimiz zıt karşıt kutuplara yönelerek parçalandı. Bu çağ ile ilgili Yeats şöyle der: “Her şey dağılıyor, merkez artık şeyleri bir arada tutamaz bir halde.”

Zihinle bedenin veya içselle dışsalın birbirinden aynl ması aşırı uçta bir öznellik (nesnesiz bir dünya) ve aşırı uçta bir nesnellik (öznesiz bir dünya) ikiliğinin doğmasına neden oldu. İdealim, bu yüzden maddenin gerçekliğini veya önemini yadsıdı ve her şeyi zihne indirgedi. Öte yandan materyalizm zihnin gerçekliğini ve önemini yadsıdı ve her şeyi maddeye indirgedi. Freud içsel olanın gerçek ve ulaşılabilir, dışsal olanın ise bir yansımadan ibaret olduğunu varsaydı. Mistisizmin bir çok kolu bu görüşü benimsedi. Örneğin dünya Maya’nın, yanılsamanın peçesidir. Diğer bir uçta davranışçılık dışsal olanın gerçek olduğunu varsaydı fakat onun içselle olan ilişkisini yadsıdı, ruhsuz psikoloji haline geldi.

Bireyle ilişkilerinin birbirinden ayrılması, bir yandan abartılı bir bireyciliğe; diğer yandan da bireylerin anlamı veya önemini yadsıyıp insanların sadece ilişkileri üzerinde yoğunlaşan Marksizm benzeri zorlama bir toplulukçuluğa yol açtı.

Kültürle doğanın birbirlerinden ayrılması hem her çeşit göreceliğe (olgusal, ahlâksal, estetik ve tinsel değer yargıları) hem de dogmalara ve aşırı köktendinciliğe yol açtı.

İkizler burcu özellikleri

Gezegeni: Merkür Elementi: Hava

Uğurlu Rengi: Kahverengi ve ; toprak tonları

Merkür
Zeka, iletişim ve ticaretin gezegenidir. Merkür gezegeni mitolojide tanrıların habercisi olarak adlandırılır. Haberleşme, konuşma, yazma, iletişim yeteneklerini etkiler.

Çok hızlı hareket eden bu gezegen, yeni başlangıçlar yapabilme ve kolay adapte olabilme yeteneklerini temsil eder.

Merkür, akıl ve kıvrak zekâ anlamına gelmektedir. Çabuk tepkileri, değişken kişiliği ve huzursuz doğasıyla öne çıkar.

Solunum sistemi, sinir sistemi, konuşma, eğitim ve akılla ilişkilidir. Merkür aşırı uçların gezegeni olarak da bilinir. Yararlı ve uğurlu bir gezegen olmakla birlikte insanlarını kuşkucu, kurnaz, ciddi, bazen de hilebaz yapar.

Merkür insanları akıllı ve çekicidirler. Başkalarını kullanmayı bilir; şakalaşmayı, eğlenceyi, yolculuğu çok severler.

Yaklaşımları bilimsel olan Merkür insanları doğuştan birer konuşmacıdırlar. Maddeci, mantıklı, analitik ve eleştirel yapıdadırlar.

Karmaşık yapıdaki Merkür’ün ikili doğası, bu gezegenin insanlarına hem olumlu hem de olumsuz şeyleri aynı anda düşündürür.

Dost gezegenleri Güneş, Venüs, Rahu ve Ketu’dur. Satürn, Mars, Jüpiter arkadaşlık ilişkilerinde ona karşı tarafsızdır. Merkür, Ay’a düşmanlık besler, ama bu duygu tek taraflıdır.

Hava Elementi
Hava elementi fikir alışverişi ve haberleşmeyi yönetir. Hava elementinin etkisinde olan insanlar, akıl yönünden çok gelişmişlerdir. Zekâlarının gelişmişliği entelektüel yönlerini de arttırır. Meraklı ve hareketlidirler.
Devamlı yeni fikir arayışındadırlar. Bilgi toplamak ve yaymak onların işidir.

Tatlı sözleriyle istediklerini yaptırabilme özellikleri vardır. Ama karşılarındaki kişinin aynı fikirde olmaması onları agresifleştirip tatlı dilden uzaklaştırabilir. Bazen bu kızgınlıkları öfke patlamalarına dönüşebilir.
Zor durumları becerileriyle kendi lehlerine çevirebilme yetenekleri vardır.
Aynı zamanda duygusal ve tarafsız kişilikleri ile de tanınırlar.

Kahverengi ve Toprak Tonları
Sağduyuyu ve ayırt etme yeteneğini geliştirir. Kafa karışıklığını gidererek önemli kararlar verilmesi gereken zamanlarda, zihni berraklaştırma özelliğine sahiptir.

Çok fazla kahverengi, bireyin fazla maddesel düşünmesine yol açabilir ve açgözlülük hissini arttırabilir.

Mayıs Ve Haziranda doğan İkizler

İkizler Zodyak’ın üçüncü burcudur. İkizler burcu insanlarının kişilikleri değişkendir. Bir gün melek, ertesi gün
şeytan olabilirler. Duyguları da kişiliklerine paralel olarak sıkça ve hızlıca değişir. Duygularının değişebilme potansiyeli kolayca partner değiştirmelerine neden olabilir. Hatta aynı anda iki kişiyi ya da daha fazla kişiyi idare edebilme potansiyeli verir. Cinselliği bir deneyim olarak görürler.

Özgürlüklerine düşkündürler ve baskı altına girmeye katlanamazlar. Özgürlük düşkünlüğü onlara renkli bir kişilik kazandırmıştır.

Merak ettikleri her konuya balıklama dalarlar. Araştırmacıdırlar ve bilgi açlıkları hiç bitmez.

Mayıs ayında doğan İkizler
Kelimeleri asi ve özgürdür. Bazen keskin dilli görünseler de canlı konuşmaları insanları etkiler. Her zaman gerçekleri ifade etmek onlar için çok önemlidir, bu yüzden bazen karşılarındaki insanları kırmaları gerekse bile sözlerini sakınmadan söylerler.

Entelektüel yönleri insanlara sürekli bilgi aktarmaları gerektiğini hissettirir. Bu yüzden zaman zaman insanlar onların bu bilgi aktarımlarından bunalabilirler.

Zihinleri o kadar çabuk düşünür ki düşüncelere karşı verilen tepkilerin yavaşlığı onları rahatsız eder. Kelimeleri ustalıkla kullanabilme yetenekleri onları başarılı bir komedyen, iyi bîr öğretmen veya gerçek bir hatip yapabilir. Eğer öğretmen iseler dersleri eğlenceli ve zevkli geçecektir ve mutlaka öğrencileri onlara hayran olacaktır. Hızlı ve kıvrak zekâlarını tatmin edecek bir diğer iş de yazarlık olabilir.

Haziran ayında doğan ikizler
Çekici, yumuşak, cezbedici, şehvetli, sakin ve son derece gelişmiş bir güzellik anlayışına sahip oldukları izlenimi yaratan bir ses tonları vardır.

Ses tonları adeta kadife yumuşaklığındadır. Karşısındakiler, onları hipnoz olmuş gibi dinlerler. Oldukça dost canlısı tutumları etraflarına daima yeni insanları çekmelerini sağlar. Bununla birlikte fazla duygusallaştıkları dönemler ve talepkâr oldukları zamanlar da olur.

Kelimelerini daha dikkatli ve düzenli seçerek bütün bu yumuşaklıklarını çok güçlü bir hale getirebilirler. O zaman insanlar, onların sadece güzellik ve keyif meraklısı insanlar olduklarını düşünmek yerine aynı zamanda güçlü birer iş bitirici de olduklarını anlayacaklardır.

2015 Yılı İkizler İçin Değişim Yılı Olacak
Sevgili İkizler 2015 yılında büyük değişikliklere hazır olun. Yeni bir eve taşınabilirsiniz; hatta bu yeni ev başka bir şehirde de olabilir. Başka bir ülkeye bile taşınacak olsanız şaşırmayın, bu yıl gerçek anlamda değişiklik bekleyin.

Bu değişiklik sadece taşınmayla da ilgili olmayabilir. Taşınmanız yeni bir iş ile de bağlantılı olabilir.
Evli çiftlere bu değişiklik ailedeki birey sayısının artması şeklinde de yansıyabilir. Hayır hayır, kaynananızın gelip size taşınacağını düşünmüyorum. Belki yine o uzun ziyaretlerinden birini yapabilir. Ama benim sözümü ettiğim yeni birey, minik bir birey olacak.

Öğrenciler ise okul değişikliğiyle karşılaşabilir. Gerçi ülkemizde okul, sistem, müfredat vs. değişiklikleri hiç de sürpriz olmaz. Ama ben yine de öğrencilere böyle bir değişiklik yapabileceklerini söyleyeyim.