Şubat 2015

Kova Burcu Sembolünün Anlamı

Bir Hava burcu olmasına rağmen Kova’nın sembolünde su vardır. Bu, Kova’nm spiritüel doğasını ifade eder. Tıpkı ikizler ve Terazi burçlarında olduğu gibi bu burcun sembolünde de Tarot falı gibi belirgin şekilde iki çizgi yer alır. Bu çizgilerin düz değil de zikzaklı olması, Oğlak’tayken yaşamı daha derinden anlama çabasının, şimdi Kova bilinciyle güç kazanmaya ve bir potansiyel haline gelmeye başladığının göstergesidir.

Bu burç elinde bir sakadan su döken bir insan figürü ile de sembolize edilir. Bilinç bu aşamada suyun temizleyici ve anndıncılığım aynm yapmaksızın diğerleriyle de paylaşmaktadır. Kova bilinci Tarot falı ve insanlık olarak bir aile olduğumuzu ve herkese farkmdalık ve şifa sunmayı ifade eder. Su ise bu bilgiyi taşıyandır.

Zikzaklı bu iki çizgi elektriği de işaret eder ki bu burcun modem astrolojide yöneticisi olan Uranüs de elektrik ve egzantrik niteliklerle ilişkilidir. Analitik Kova bilinci, statükoyu yıkıp devrimler yapabilecek bir anlayışı beraberinde getirir.

Tarotta “Yıldız” kartı Kova burcu ile bağlantılıdır. Karttaki yıldızlar hem yeni fikirleri hem de insan bedenindeki çakraları ifade eder. Göklerin bilgeliği temiz bir bilinç ile yeryüzüne indirilmektedir.

Oğlak Burcu Sembolünün Anlamı

Oğlak burcu sembolü, bu burçta doğanlann karmaşık yapısını ifade edecek şekilde komplike bir semboldür. Oğlak maddeci bir burç olarak bilinir ancak bu sembolde maddi hedeflere yönelik spiritüel enerji kulanımı ifade edilmektedir. Zirveyi hedefleyen Oğlak bunu inancı sayesinde başaracaktır.

“V” harfine benzeyen şekil tersine dönmüş spiritüel gücü, aşağıya ve içe doğru yönelmiş kavis ise gücün içe dönük doğasını ifade eder. Kişi kendini adadığı takdirde işte ve maddi konularda başanya ulaşabilir. Bu güç spiritüel farkmdalık adına da kullanılabilir.

Bu burcun sembolünde de daire figürü yer alır. Yay burcunun dümdüz oku Oğlak bilincine gelindiğinde daire oluşturmak üzere kıvrılır. Demek ki fal bak ve Yay bilincinde keşfettiğimiz yeni seviyeler artık güvenli bir rahme girebilir ve burada daha derin ve sürekli bir yapı haline dönüşebilir.

Sembol aynı zamanda bir oğlağın boynuzlarını da andırır. Bu da yılların getirdiği bilgeliği ve sarp kayalara tırmanma azmini ifade eder. Tarotta “Şeytan” kartı Oğlak burcu ile bağlantılıdır. Herkes kendinin şeytanıdır. Bilinç, maddi dünyaya tutunduğu sürece şeytanının esiri olur. Oysaki bu şeytanın elinden kurtulmak kişinin azmine bağlıdır ve aslında kişi bu güce sahiptir.

İkizler Burcu Sembolünün Anlamı

Ruh bu evrede dualite ile karşılaşmıştır; kadın erkek, doğru yanlış, siyah be yaz. Bir olan her şey artık ikiye ayrılmıştır çünkü ruhun yanı sıra şimdi zihin de devrededir ve zihnin durumları algılayabilmesi için her şeyi zıddıyla bilmesi gerekir. Maddesel dünyanın gereği budur; her şey zıddıyla var olur.

Polariteyi ifade eden ikizler burcunun sembolündeki iki çizgiden biri dişil diğeri de eril prensibi ifade eder. Artık üreme eylemi zamanıdır; yaratım enerjisi hayat bulmalı ve apayrı bir form meydana gelmelidir. Koç burcu ile atılan tohumlar Boğa’nın yardımı ile büyümüş ve artık kendi deneyimleri ve fikirleri olan bir forma bürünmüştür enerji.

indir (1)

Diğer yandan ikizler burcu mensuplan çifte karakterli olarak bilinirler ve genelde iki konunun, iki karann arasında kalırlar. Sürekli çelişki yaşarlar ve bir dakikaları diğerini tutmaz. Aynı anda iki işi birden yapabilecek kapasiteye de sahiptirler. Bu da burcun sembolünün bir diğer ifadesidir. Ayrıca İkizler insanı fiziki olarak da uzun boyludur, tıpkı sembolündeki çizgiler gibi.

Tarotta “Aşıklar” kartı İkizler burcu ile ilintilidir. İkilem ve çekincelerin olduğu durumlarda Tarot falı gibi iki seçenek içinden birini seçme gereğini ifade eder. Aynca eril prensibin dişiye, dişinin de göğe bakması, göklerin bilgeliğini içimizdeki dişil nitelikler sayesinde anlayabileceğimizin de bir ifadesidir.

Boğa Burcu Sembolünün Anlamı

Boğa ile birlikte bilinç, yeni yaşam enerjisinin hayat bulacağı bir rahim gibi sabit bir birim haline gelir ve bu da bu burcun sembolündeki daire ile ifade edilir. Bu rahim içinde gelişen ruh büyür ve sembolün üzerindeki yarım dairede görüleceği şekilde yukarı doğru ilerlemeye hazırlanır. Rahim içindeki ilahi güç, maddesel boyuta doğru filizlenecektir.

indir

Zaten Boğa burcu artık baharın iyice kendini hissettirmeye başladığı, yaşamın filizlenmeye başladığı dönemin burcudur. İlk dişil burç olan Boğa, bir Toprak burcu olarak da bir “rahim” olduğunu kanıtlar. Boğa’nın görevi ruhu
dünyaya indirmektir. Bunu yaparken kararlıdır; enerjiyi oradan oraya saçmaz, sıcak ve korunaklı bir rahmin içinde büyütür.

Boğa burcu mensupları fiziki olarak da yuvarlak yüzlü, kısa boyunlu ve kilo almaya eğilimlidirler. Bir Boğa başına benzeyen bu sembol bir taraftan da bu fiziki özellikleri işaret eder. Semboldeki daire Boğa’nın yavaş ve korumacı doğasını da ifade eder.

Tarotta “Başrahip” kartı Boğa burcu ile bağlantılıdır. Stabilite, erdem, kararlılık ile yavaş ama etkin eylemleri ifade eder. Başrahip’in makamında oturuşu da gayet rahat bir görünüm sergiler.

Koç Burcu Sembolünün Anlamı

Koç

Koç boynuzlarına benzeyen bu sembol bir anlamda her şeyin başlangıcını ifade eder. Altta tek bir noktadan iki yana ayrılan boynuzlar yaşamın büyük bir enerji ve azimle tek bir kaynaktan fışkırmasını ifade eder. İlk burç olan Koç da böyledir zaten; ilkbahar ile birlikte doğanın yaşam buluşunu ve kışın ardından bu yaşam enerjisinin yeniden canlanışını sembolize eder.

Ruh, tıpkı bir kaynaktan fışkırırcasına yukarı doğru çıkmaktadır. Bu, tohumların serpilmesini de hatırlatır bize. Bilinç, henüz bir tohum ve bir potansiyel seviyesindeyken ilk yaşam enerjisi ile birlikte kaynaktan çıkar; dünyaya saçılarak yayılır ve daha sonra yere yani madde evrenine doğru iner. Tıpkı sembolündeki boynuzların da anlattığı gibi.

images

Zodyağın ilk burcu olan Koç aslında bir bebek gibidir; sabırsız, talepkâr ve dediğim dedikçidir. Bu evrede henüz düşünerek hareket etme yoktur, içgüdüsel şekilde kafa atarak ve boynuzlarını geçirerek mücadeleye girişir. Koç burcunun özelliklerini bilmeseniz bile mücadeleci ve lider olma özelliklerine bir gönderme olduğunu bu sembolden hemen anlayabilirsiniz. Diğer taraftan Zodyak’m ilk eril burcu ve bir Ateş burcu olması nedeniyle eril prensibi de ifade eder. Bu bağlamda Koç, bir koçun boynuzları gibi erk ifadesidir.

Bu arada, Koç burcu mensuplarının dikkat çekici baş bölgeleri olduğunu, kafalanna darbe almaya ve baş ağrılarına ne kadar yatkın olduklarını da hatırlatmakta yarar var.

Tarotta “İmparator” kartı Koç burcu ile bağlantılıdır. Bu kart eril enerji, azim, güç ve liderlik göstergesidir. İmparator’un tahtının kollarındaki Koç başlan onun ne kadar güçlü olduğunun da bir ifadesidir.

Burç Sembollerinin Anlamları

ASTROLOJİYİ anlamadaki ilk adımlardan biri gezegen ve burçların harita üzerinde nasıl ve neden belli şeillerle ifade edildiğini anlamaktır. Koç burcundan başlayarak 12 burca ayrılan Zodyak kuşağındaki tüm burçlar ve Dünyayı merkeze koyarak çizdiğimiz haritada tüm gezegenler bir çember içindeki yerlerini alırlar. Gezegenler ve burçları göstermek için kullanılan semboller, o gezegenin ve burcun genel özelliklerine vurgu yapmakta ve her bir sembol o burcun veya gezegenin derin anlamlarını içermektedir. Soyut bilgileri somut olarak anlatmaya yarayan bu sembollerin altında yatan anlamlan idrak ettiğimizde astrolojiyi daha iyi anlama yolunda bir adım daha atmış oluruz. Bunun nedeni, bu sembollerdeki her bir çizginin ve her bir kıvrımın ifade ettiği, görünen ve gizlenmiş anlamlarının olmasıdır.

Başlı başına bir semboller dili olan astroloji dilini gezegen sembollerine bakarak anlamaya başlayalım:
Güneş (O), bir noktayı çevreleyen bir daire ile ifade edilir. Nokta, potansiyeli; daire ise ilahi ruhu ifade etmektedir. Ay (D), hilal görünümünde bir şekille ifade edilir; bu da insan bilincini ve bilincin Ay’ın evrelerinde olduğu gibi evrimleşebileceğini dile getirmektedir. Merkür (?) sembolünde ilahi ruhun (daire) üzerindeki insan bilinci (yarım daire) ilahi kaynaktan bilgiyi almakta ve bunu yeryüzüne indirmektedir (alttaki haç). Venüs ($) sembolünde dünyevilik ve maddenin (alttaki haç) üzerinde ilahi ruh (daire) durmakta, sevginir maddeden üstün olduğu anlatılmaktadır. Mars (o*), sembolündeki ok ile ila hi ruhu harekete geçirme gücünü anlatır. Jüpiter (I4 ), madde (haç) ufkunur üzerinde yükselen bilinci (yarım daire) ifade eder. Satürn’de (^) ise durun tam tersidir; madde (haç), zihnin ve insan bilincinin (yarım daire) üzerindediı ve baskısını hissettirmektedir. Uranüs’ün (#) astronomide de kullanılan sem bolünde Güneş ve Mars sembolleri biraraya gelmiş, ve potansiyel tohumum (nokta) çevreleyen ilahi ruhun (daire) harekete geçişi ifade edilmektedir. Nep tün (¥) sembolünde insan bilinci (yarım ay) maddenin üzerindedir ve gökyüzı ile üç ayaklı bir iletişim halindedir. Plüton (‘§’) sembolünde de bilinç (yanm da ire) maddeyi kullanarak (haç) ilahi ruha (daire) ulaşmaya çalışmaktadır.

ASTROLOJİYİ anlamadaki ilk adımlardan biri gezegen M ve burçların harita üzerinde nasıl ve neden belli şekillerle ifade edildiğini anlamaktır. Koç burcundan başlayarak 12 burca ayrılan Zodyak kuşağındaki tüm burçlar ve Dünyayı merkeze koyarak çizdiğimiz hari tada tüm gezegenler bir çember içindeki yerlerini alır 1ar. Gezegenler ve burçları göstermek için kullanılan semboller, o gezegenin ve burcun genel özelliklerine vurgu yapmakta ve her bir sembol o burcun veya gezegenin derin anlamlarını içermektedir. Soyut bilgileri somut olarak anlatmaya yarayan bu sembollerin altında yatan anlamları idrak ettiğimizde astrolojiyi daha iyi anlama yolunda bir adım daha atmış oluruz. Bunun nedeni, bu sembollerdeki her bir çizginin ve her bir kıvrımın ifade ettiği, görünen ve gizlenmiş anlamlarının olmasıdır.

Başlı başına bir semboller dili olan astroloji dilini gezegen sembollerine bakarak anlamaya başlayalım:
Güneş (O), bir noktayı çevreleyen bir daire ile ifade edilir. Nokta, potansiyeli; daire ise ilahi ruhu ifade etmektedir. Ay (D), hilal görünümünde bir şekille ifade edilir; bu da insan bilincini ve bilincin Ay’ın evrelerinde olduğu gibi evrimleşebileceğini dile getirmektedir. Merkür (5) sembolünde ilahi ruhun (daire) üzerindeki insan bilinci (yarım daire) ilahi kaynaktan bilgiyi almakta ve bunu yeryüzüne indirmektedir (alttaki haç). Venüs ($) sembolünde dünyevilik ve maddenin (alttaki haç) üzerinde ilahi ruh (daire) durmakta, sevginin maddeden üstün olduğu anlatılmaktadır. Mars (o71), sembolündeki ok ile ilahi ruhu harekete geçirme gücünü anlatır. Jüpiter (U ), madde (haç) ufkunun üzerinde yükselen bilinci (yanm daire) ifade eder. Satürn’de (^) ise durum tam tersidir; madde (haç), zihnin ve insan bilincinin (yarım daire) üzerindedir ve baskısını hissettirmektedir. Uranüs’ün (#) astronomide de kullanılan sembolünde Güneş ve Mars sembolleri biraraya gelmiş, ve potansiyel tohumunu (nokta) çevreleyen ilahi ruhun (daire) harekete geçişi ifade edilmektedir. Neptün (V) sembolünde insan bilinci (yanm ay) maddenin üzerindedir ve gökyüzü ile üç ayaklı bir iletişim halindedir. Plüton (‘§’) sembolünde de bilinç (yanm daire) maddeyi kullanarak (haç) ilahi ruha (daire) ulaşmaya çalışmaktadır. Görül
düğü üzere gezegenler madde dünyası ile ilahi olan arasında bir köprü görevini üstlenmekte ve bu durum sembollerde de kendini göstermektedir.

İlluminati ve onun on tane gizli efendisi

EKLER Dünya Komplosu Üyelerin içeriden Bir Listesi

İlluminati ve onun on tane gizli efendisi ile ilgili yıllar boyu süren araştırmalarımdan sonra, aşağıda belirttiğim isimlerin, ya İlluminati’nin Has Daire’si üyesi ya da onların hizmetkârları olmayı hak ettiklerine dair yüzlerce delil ortaya çıkmıştır. Elbette bu adamların hepsi, Has Daire1 nin karanlık planlarını tam anlamıyla anlamış değillerdir. Hatta bazıları bir Has Da-ire olduğunun farkında bile değillerdir. Bazıları komplonun şeytani doğasının bilincinde değillerdir. Fakat İlluminati’nin örgütlerine üye olmakla, Yeni Dünya Düzeni amaçlı küreselci hedeflere hizmet etmekle veya bunlara finansal destek sağlamakla, bu adamların hepsi de, komploya olan sadakatlerini ispatlamış olmaktadırlar.

Bu liste, tam ve kesin bir liste değildir, ancak listenin genişliği ve derinliği, İlluminati’nin toplum üzerindeki devasa ve korkunç etkinliği hakkında bizlere ikna edici fikirler vermektedir. Listeyi dikkatlice inceleyin, göreceksiniz ki kaç tane büyük şirket yöneticisi ve başkanı, kaç tane politikacı ve bankacı var, hayret edeceksiniz. Açıkçası, Faşizm hâlâ yaşamaktadır.

Listede yer alan her isim, şu anki pozisyonu ve milliyeti ile birlikte, eğer biliniyorsa, Dış İlişkiler Konseyi’ne (CFR), Üçlü Komisyon’a (TLC) veya Bilderberg’e üyelik durumlarıyla birlikte yazılmıştır. Masonluk Düzeni’ne bağlı olanları da (M) harfi ile işaretledim. Her ne kadar çok biliniyor olsa da elbette bu örgütler İlluminati’nin tüm örgütlerini kapsamıyor. Ayrıca, deki bir grup gizli elitin dizaynı ile yürüdüğünün farkına varan Winston, kendilerini ezen zorbalara; asla sistemin bir parçası olmayacağını haykırmıştır.

Ancak cevap gecikmemiştir: “Sonunda anlamaktan daha fazla şeyler yapacaksın. Kabul edecek, hoşlanacak ve sonuçta sistemin bir parçası olacaksın.”

Fakat Winston protestoya devam etmiştir. Drama sona ermelidir. Hatta belki bu görünenler gerçek bile değildir.
O’Brien, hapishanedeki mahkûm Winston’a sataşır, “Nasıl bir dünyada yaşayacağını bilmek ister misin? Sana söyleyeyim, bir insanın yüzünü ayağındaki botlarıyla sonsuza kadar ezen insanların dünyası.”
Dünyanın içine girmekte olduğu nihai ve kesin bir dramanın son sahnelerine geldiğimizin farkında değil misiniz? Bu Entrika Çemberi kitabının sayfalarında, karşı karşıya bulunduğumuz durumla ilgili kesin ve ikna edici delilleri size sunuyorum. Eğer dünyamız, geniş bir illüzyon sahnesine dönüşmediyse, Illuminati’nin Has Daire’si diye bilinen gizli kardeşliğin sihirleriyle büyülenmediyse, bugünkü yaşadığımız izahı mümkün gözükmeyen olayların başka bir makul açıklaması ne olabilir ki?

Balık burcunun tüm yönleri

Gezegeni: Jüpiter Elementi: Su Uğurlu Rengi: Mavi

jupiter
Mitolojide tanrıların babası olarak bilinen bu gezegen bolluğu, bereketi, neşeyi ve zenginliği temsil eder. En fazla yardımcı ve iyilik veren gezegendir. Zevke düşkünlüğü anlatır. Plan geliştirme fal bak ve iş başarma konularında etkin rol oynar.

Jüpiter Yay burcunun yönetici gezegenidir. Jüpiter özellikleri etkin bir şekilde görülür. Jüpiter Güneş’ten
aldığından daha fazla enerjiyi yansıtarak kendini aydınlatan dev bir gezegendir.

Büyüklüğü nedeniyle güneş sisteminin en ağır gezegeni olarak bilinir. Doğruluğun, adaletin ve aydınlığın temsilcisidir.

Jüpiter cesaret güç, çalışkanlık, enerji, bilgi ve konuşmanın gezegenidir. Güneş, Ay ve Mars Jüpiter’in dostlarıdır.

Yay ve Balık burçlarının yöneticisi olan Jüpiter, Yengeç burcunda yükselir, Oğlak’ta gücünü yitirir. İkizler ve Başak onun zararlı olduğu burçlardır.

Jüpiter, kader evi olan dokuzuncu evin yöneticisi olduğu için doğum haritasındaki yeri çok önemlidir. Jüpiter eğitim ve evlilik yöneticisi olarak büyük bir rol oynar. Jüpiter insanları işbirlikçi, aktif, disiplinli ve temiz kalplidir.

Su Elementi
Su insanlarının sezgisel özellikleri çok gelişmiştir, çok iyi birer vücut dili okuyucusudurlar. Onlar için ne dediğinizden çok, nasıl hareket ettiğiniz önem taşır.

Âşık oldukları zaman derinden severler ve çok bağlanırlar. Terk edildiklerinde ise derinden yara alırlar, iyileşme süreçleri uzun sürer. Hayli romantik bir yapıya sahiptirler.

Başkalarının dertlerini kendi dertleri gibi üstlenip üzülürler, çok fedakârdırlar. Çok iyi birer dinleyicidirler, sizi can kulağıyla dinleyip sorununuza çözüm ararlar, iyi tavsiyelerde bulunurlar. Bu yüzden ara sıra yalnız kalıp toparlanmaya ihtiyaç duyarlar ve kendi kabuklarına çekilirler.

Su grubu duygulan yönetir. Yaratıcılıkta ve hayal gücünde sınır tanımazlar. Yaratıcılıkla ilgili işlerde ve güzel sanatlarda çok başarılı olurlar. Keskin sezgileri ile finans alanında da başarıyı yakalayabilirler. Neredeyse yapamayacağı hiçbir şey yoktur. İnsanlara yardım etmeyi çok severler.

Su tipleri en utangaç ve çekingen tiplerdir. Sese ve dokunmaya karşı çok duyarlıdırlar. Genellikle duyguları ve hisleri aracılığı ile iletişim kurarlar. Kolay öfkelenmezler, ama bir kere harekete geçtiklerinde gazaplarından kurtulmanız neredeyse imkânsızdır.
Mavi

Boğaz Çakrası’na karşılık gelir ve yaratıcı ifade gücü, iletişim, gerçeklik ve irade gibi konuların tüm hallerini kapsar.

Öncelikle tinsel değerler ve şifa ile ilişkilendirilir. Bu renk ruha hitap eder. Güzellik, derinlik ve özgürlük gibi hisleri çağrıştıran denizlerin yanı sıra gökyüzünün sonsuzluğu ve büyüklüğü ile de bağdaştırılır. Mavi en çok spritüel şifa veya ruhu dinlendirme, rahatlatma amacıyla kullanılır.

Mavi, Meryem Ana ile ilişkilendirilen bir renktir. Efsanelere göre giymekte olduğu kıyafetin rengi açık maviydi.
Kilise duvarlarında çoğunlukla mavi peleriniyle “Cennetin Kraliçesi” olarak resmedilir.

Gerek Kızılderili gerekse Tibetliler için bu renk spritüellik ile bağdaştırılır. Onlara göre mavi, hem cenneti hem de dünyayı aynı madde içinde birleştirmektedir. Kızılderililere göre bu renk, ruhun besinidir.
Soylulukla da bağdaştırılan bir renktir. Mavi kanlı terimi buradan gelmektedir.

Yaratıcılık ve kendini ifade etmeyle ilişkilendirildiğinden Boğaz Çakrası’nı güçlendirecek bir renktir.
Duygusal düzlemde mavi iletişimi geliştirir ve insanların normal koşullarda dile getirmekte zorlandığı veya rahat hissetmediği konuları konuşmaya teşvik eder.

Kovalar için yıl sonu nasıl geçecek?

Kasım:
Aile içinde meydana gelebilecek bazı sorunların çözümü için ağırlığınız koymanız gerekebilecek. Her ne kadar bu konular keyfinizi kaçırsa da üzerine gitmediğiniz takdirde daha fazla tatsızlıklara neden olabilir.
Maddi anlamda bir düzlüktesiniz ama elinize ne zaman para geçse lüzumsuz harcama çılgınlığına kapılıyorsunuz. Bu harcamalar kaçan keyfinizi yerine getirecektir ama bütçenizin keyfini bozabilir dikkat edin.

İş ve kariyer için şanslı günleriniz:3,8,18,27 Kasım
Para için şanslı günleriniz: 19,20,21,28 Kasım
Aşk için şanslı günleriniz: 4,5,6,7 Kasım

Aralık:
Partnerinizle aranızdaki güzel iletişim hayatınızın her anına yansıyor. Birlikte hem bol oksijen alabileceğiniz hem de aşkınızı doya doya yaşayabileceğiniz küçük bir kaçamak yapmayı neden düşünmüyorsunuz?
Ayın 20’sinden sonra ailenize de zaman ayırıp onları daha çok mutlu etme ihtiyacı hissedeceksiniz. Duygusal ve keyifli bir ay geçirerek 2015’i noktalayacaksınız.

İş ve kariyer için şanslı günleriniz:16,17,18,19 Aralık
Para için şanslı günleriniz: 7,16,20 Aralık
Aşk için şanslı günleriniz:4,8,10,21,22,24 Aralık

Sevgili Kovalar
Burcunuzun rengi magenta; bu yüzden sosyal ortamlarda, önemli iş toplantılarında ya da partnerinizle baş başa geçireceğiniz romantik anlarda üzerinizde magenta tonları bulundurmanızı öneririm. Magenta renkli küçük bir aksesuar bile olabilir. Bu renk, enerjinizi iki kat arttıracaktır. Dolayısıyla kendinizi daha rahat hissedecek ve düşüncelerinizi daha kolay ifade edebildiğinizi göreceksiniz.

Kovalar İçin Dilek Köşesi
Sevgili Kovalar, aşağıda uygulamanızı tavsiye ettiğim 21 günlük bir çalışma ile dileklerinizin gerçekleşmesini hızlandırabilirsiniz.

Çizgisiz beyaz bir kâğıda sizin için önemli olan 3 tane dileğinizi magenta renkli bir kalem ile detaylandırarak yazın. Ne dilediğinizi, dileğinizi nasıl gerçekleştirebileceğinizi, neler yapmanız gerektiğini, adım adım aşamaları, mümkün olduğunca ayrıntılara girerek kâğıda dökün. Dileklerinizin imkânlar dahilinde olmasına özen gösterin.

Bu çalışmaya yeni ay döneminde başlayın. Magenta renkli bir mum yakın ve dileklerinizi yazdığınız kâğıdı elinize alarak okuyun. Bu çalışmayı 21 gün boyunca her gece aynı saatte tekrarlayın. 21. günün gecesi son kez okuduktan sonra dilek kâğıdınızı evinizdeki bir tablonun arkasına görünmeyecek şekilde asın.

Bu çalışma sonucunda dileklerinizi hızlıca ve planladığınız gibi gerçekleştirebileceğinizi göreceksiniz.

Manevi yolda kişinin, ruhuna, üstün benliği

Burada “fazla” ile ne denmek istediğini düşünmekte fayda vardır. Cömertliğin alma kısmıyla ilgili bir tanım olduğuna şüphe yok. Aldıklanmız hayat da dahil hep yaratıcı Tannnın cömertliğinin kanıtıdırlar. Ve de almanın, en zorlu manevi aşamalardan biri olduğu göz önüne alındığında, sonrasında verip dağıtabilme miz için her türlü zaman ve eneıji bahşedilecektir bize. Ve ne kadar çok alırsak o kadar çok dağıtmak isteyeceğiz. Karma yoga uygulayıcısı bir tanıdığımız yaşlandıkça almakta daha çok zorlandığını hissediyor. Ancak vücudu da vermenin ağırlığını eskisi kadar kaldıramayacak hale geldi artık. Kendini her zaman veren taraf, sürekli başkaları için didinip duran biri olarak gördüğü için bu durumun bir çeşit kriz olduğunu kendi de kabul ediyor. Ama daha fazla dire nemez, kulak vermek zorunda, kendini Tanrıya bırakmak zorunda artık. Kendini bildiği bir varoluş tarzını terk edip Tannnın yoluna girmenin şimdiye kadar yaşadığı en zor ruhani sınav olduğunu o da kabul ediyor. Ancak hepimizin kabul etmesi gereken hakikat şudur: sükûnet içinde varoluşumuzun zenginliklerini keşfederken* İlahi olamn bizimle ilgili iradesine de kulak vermek zorundayız.

Cömertliğin değişmekten ibaret olduğunu pek çok kez ifade ettik. İşte İlahi Ruhun cömertliği de bizi sürekli değişmeye zorlar, nazikçe dürterek statükonun sözde güvenliğinden tehlikelerle dolu bilinmeyene açılmamızı ister. Çoğumuz hayatın ödüllerini almak için bir şeyler yapmak zorunda olduğumuzu hissederiz. Manevi hayatm bize yüklediği görev ise Ruhun cömertliğini örnek alarak varlığımızı paylaşmaktır. Manevi bağlarımızı dua, meditasyon ve ibadetle geliştirerek İlahi olana cömertliğimizi göstermeliyiz.

Manevi yolda kişinin, ruhuna, üstün benliğine karşı farkındalığım geliştirmesi gereken bir aşama vardır. Bu aşamada yüreğimiz, sevme sanatı marifetiyle arınır ve bilgeleşir, özel bir dua ve meditasyonla açılır, öğrenir, gelişiriz; sadece kendimizle ya da başkalarıyla ilgili değil, Tanrıyla da ilgili bilincimiz zenginleşir böylece. Yine bu manevi yollarla içimizde, derinlerdeki Tanrıyı tanımaya başlarız. Manevi bağlarımıza ayırdığımız bu zamanın ödülü Tanrı tarafından kat be kat verilecektir. Kendimizi duaya adamak, Tannnın bize vermek istediklerini almak demektir; ve bir kez aldıktan sonra Tannnın ö zel lütufunu dağıtmak kalır bizlere. Böylece cömert bir varlığın elçileri oluruz. Sonrasında kendimiz gibi diğer elçileri de tanıyabilecek ve de kendimize, Tanrının bu sonsuz ve cömert sevgisinin paylaşıldığı bir topluluk bulabileceğiz.

Büyük dinlerde ortak ibadetler, toplulukları bir araya getirip kutsal bir bütün oluşturmak için gerekli araçlardır. Taoculukta, Tao’nun, serbest bırakıldığında, onu uygulayan kişi çeşitli hallerine vakıf olduğunda dağıtıma girdiği öğretilir. Bunun için de Tao’nun iki hareketi arasındaki boşluğun farkındalığmm artırılması amaçlanır. Budizm’in ahlâki emirleri olan öldürmeme, çalmama, zina yapmama, yalan söylememe, içki içmeme ve et yememe, bunları uygulayan kişinin bilincinin yanlış yollara sapmamasını ve arınmasını sağlar. Bundaki asıl zorluk, bunu kendi içimizde uygulamaktır aslında. Kişinin kendi de dahil herkese karşı şefkatli olmasının öğretildiği Budizm’de canlı hiçbir yaratığa zarar verilmez. Cömertlik bütün yaratılışa karşı cömertlik demektir tabiata ve hayata karşı cömertliktir bu. Amerikalı din bilimci Rosemary Radford Ruether’in, Gaia ve Tanrı (Gaia & God) adlı kitabında belirttiği gibi, “O halde insan bilinci, bizi ‘doğa’nm geri kalanından koparmamalıdır. Aksine, bilinç denen bu eneıji dansının pek çok şekilde tecelli etmesi ve en sonunda kendi farkmdalığım da aydınlatması gerekir.”

Mahatma Gandhi

Bu fani bedenlerimizin içindeki varoluşumuz tamamen geçicidir; sonsuzluğun içinde yüzyıl nedir ki? Egoizmin zincirlerini kırıp insanlık okyanusu içinde erimediğimiz sürece bu yüceliği de paylaş amayız Kendini bir şey sanmak, Tanrıyla aranıza bir engel koymaktır; kendinizi bir şey sanmayı bıraktığınız zaman Tanrıyla bir olabilirsiniz. ”

Canterbury Başpiskoposu Rowan Willi ams 2005 yılında Oxford Üniversitesinde yaptığı bir konuşmada Gandhi’nin sözlerini tekrarlıyordu: “Kendini unutmak neşe getirir; paylaşılan bir neşe.” Tanrıyı hatırlamazsak kendimizi unutamayız. Etrafımızdaki büyük resmin yanında ne kadar küçük olduğumuzu göremezsek kendimizi unutamayız. îlahi yaratılış cömertliğine katılmak ve katkıda bulunmak için nispeten önemsiz dertlerimizi unutmalıyız. Bizden daha önemli olan, bilinçsiz suiistimallerimizle hızla tükenmekte olan dünyamızın, bıkmadan, usanmadan cömertçe her türlü ihtiyacımızı karşılayan yorgun dünyamızın ihtiyaçlarına kulak vermeliyiz. Bu, başkalarının derdi ya da sorumluluğu değildir; dünya hepimize cömertliğini sunuyor; biz de ona karşı aynı cömertliği göstermek zorundayız. Ayrıca Karma yasaları gereği bize verilen iyiliğe karşılık biz ne yapıyoruz diye sormalıyız kendimize.

Manevi yolda disiplin ve adannîîşlık olmazsa İlahi olanın cömert varlığına karşı duyarsızlaşabiliriz. Sükûnet ve duayla kendi içimizdeki, dolayısıyla da etrafımızdaki değişimi etkileyebiliriz; dua yoluyla iyileştirebilir, yenileyebilir, paylaşabiliriz. Bize karşı her zaman cömert davranmış bir tanıdığımız, bir ressam dostu zorlanmakta olduğu bir tabloyu bitirsin diye günde bir tespih, yarım saat dua etmeye girişmişti. Bütün iyi niyeti ve sevgisiyle bu duaları ressam dostunu kucaklayıp yaratıcılığa teşvik etti. Sonuçta ortaya çıkan şaheser tablo aslında duaların da şaheseri olmuştu. Dua ve meditas yon olmazsa, bütün iyi niyetimize rağmen bilinçsizlik tehlikesi altındayız demektir. Niyetler yüreğimizin uzantısı, ruhumuzu arındırıp güçlendiren manevi yolun takipçisi, ruhani gelişimimizi yücelten akıl dolu meditasyonlardır aslında.

Neredeyse bütün dinler iyilik, adalet ve şefkati öğretiyor olmasına rağmen bu modem çağda ve manevi çeşitlilikler dünyasında birbirimize karşı, inançlar üstü bir cömertlik göstermek görevimiz olmalıdır.

İnsani bilgeliğimizi, manevi sezgilerimizi ve ruh deneyimlerimizi paylaşmalı ve başkalarının da bizimle paylaşmasına izin vermeliyiz.

Başkalarının, bizim inançlarımıza ve dualarımıza karşı saygılı olmalarını beklerken biz de onlara saygı göstermeyi unutmamalıyız. Gündelik hayatta ortaklaşa kullandığımız alanlarda başkalarına karşı saygılı, duyarlı ve sezgili olmalıyız.

Arzu ettiğimiz huzur ortamını biz de başkaları için yaratmaktan geri durmamalıyız. Örneğin herkesin içinde cep telefonuyla konuşurken bunun başkalarını ilgilendirmediğini, hatta böyle yaparak içlerindeki huzura da zarar verebileceğimizi unutmamalıyız. Ya da arabamızın klakson sesiyle, sokaklarda bağıra bağıra konuştuğumuzda, kapılan çarparak kapattığımızda, yüksek sesle müzik dinlediğimizde, evde tadilat yaptığımızda çev remizdekilerin ve komşularımızın huzurunu kaçırabileceğimizi her zaman göz önünde bulundurmalıyız.