Astroloji

Drake Denklemi Dinleyen Biri Var mı?

Dünya dışı yaşam biçimlerinin olma şansı ne kadardır? Astronomik bakış açısından, var olmaları ile ilgili etmenler belirlenmiş ve astronom Frank Drake tarafından matematiksel olarak toplam bulunma olasılıkları, Drake denklemi olarak bilinen bir denklem ile hesaplanmıştır:

Bu denklemdeki semboller aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
N Samanyolu nda, yaydıkları radyo dalgalan ile varlıkları fark edilebilen uygarlıkların sayısıR» Akıllı yaşam bulunan gezegenleri destekleyebilecek yıldızların oluşum hızı
Bu yıldızların gezegenlere sahip olan kısmı Yaşamın gerektirdiği temel koşullan sağlayan gezegenlerin yıldız sistemi başına düşme sayısı jne gezegenin içinde yaşamın gerçekten geliştiği gezegenlerin oranı
fj oranı içinde akıllı yaşamın geliştiği gezegenlerin oranı
fj oranı içinde uzay keşifleri için teknolojinin yeteri kadar ileri olduğu gezegenlerin oranı f gezegenlerin içinde uygarlıkların ömür uzunluğu Drake denklemi kesin olmasından çok, aydınlatıcı olmak üzere geliştirilmesine karşın, birçok astronom uygun kestirimlerde bulunmuş ve sonuç olarak başka uygarlıkların olasılığının yüksek olduğunu düşünmektedir.

Evrenin milyarlarca galaksiden oluştuğu, her bir galaksinin ise milyarlarca yıldızdan oluştuğunu öne sürülmektedir. Bu yıldızlardan birçoğu, yaşamı destekleme yeteneğini gösterme şansına sahiptir. Böyle gezegenlerde akıllı ve iletişim kurabilen yaşam biçimlerinin evrimleşmiş olması kesinlikle akla yatan bir olasılıktır.

En yakın yıldızın bizden yüzlerce ışık yılı uzakta olması, dolayısıyla da iletişimi engelleyecek şekilde yavaşlatması büyük bir güçlük yaratmaktadır. Böyle uygarlıkların kanıtlarını arama çabaları, bununla birlikte, şu ana kadar başarısız olmuştur.

Eğitilmiş Gözlemcilerce Yapılan Gözlemler

Bilimsel grupların, Dünya dışı yaşam biçimlerinin Dünya yı ziyaretlerine ilişkin hiçbir kanıt bulamamış olmasına karşın, akıllı yaşamın evrenin başka bir yerinde var olma olasılığı sürüyor. SETİ (Seach for ExtraTerrestrial Inteligence; Dünya Dışı Zekâ Araştırması) adıyla bilinen ve Ulusal Havacılık ve Uzay Merkezi nce desteklenen, bu olasılığın sürmekte olan bir araştırması, 1960 yılında Astronot Frank Drake tarafından başlatılmıştır.

SETİ projesi, eğer uygarlıklar evrenin başka bir yerinde var iseler, bir iletişim biçimi olarak radyo dalgaları deseni oluşturabilir ve yayabilirler şeklindeki “sınanabilir öngörü ye dayanmaktadır.

SETİ radyo teleskopları, evrenin başka bir köşesinde zekânın varlığını gösterecek anlamlı radyo dalgası sinyallerini aramak üzere günün 24 saati gökleri tarar. Günümüzde araştırmalar yakınımızdaki eski, san yıldızlar üzerinde yoğunlaşmıştır ve frekans aralığı, Dünyaya ait radar sistemleri için tipik olan frekansları içeren 1000 ve 3000 megahertz aralığındaki frekansları kapsar. Günümüze kadar böyle bir örneğe rastlanamamıştır.

O Kadar Hızlı Değil

UFO hipotezleri, karşı kanıtlar olmadan, iyice sınanmış bilimsel hipotezleri terk etmeyi gerektirir. Uzaylı yaratıklar son derece uzun ömürleri olmadıkça, insanları kaçırmak için çok çok uzak gezegenlere gidiş gelişlerin olağanüstü bir hızla gerçekleşmesi gerekmektedir, o kadar hızlı ki, uzay gemisinin ışık hızından daha büyük bir hızla yol almış olması bile gerekebilir (saniyede 186.000 km). İşık hızından daha büyük hızlar, Einstein’ın iyice sınanmış görecelik kuramını çiğnemekte ve bildiğimiz fizik yasalarıyla da çatışmaktadır.

Dahası, uzay yolculuğu çok büyük enerji giderini de gerektirmektedir. Einstein m özel görecelik kuramı, ışık hızına yakın bir hızla yolculuk yapan bir nesnenin, nesne ile birlikte yol almayan bir gözlemciye göre daha da irileşeceğini söyler. Büyüyen kitle dolayısıyla, nesneyi hızlandırmak için daha fazla güce gereksinim vardır. Daha fazla güç daha fazla yakıt demektir ki, bu da total kitleyi artırır ve bu böylece gider.

Bu da; ışık hızının yüzde yetmişi bir hızla yol alan 10 kişilik bir uzay gemisinin, bütün bir yıl boyunca ABDde tüketilen enerjinin milyonlarca katı gerektireceği anlamına gelir. Dahası, bu tip yolculuklar için gereken itici güç sistemleri, günümüze kadar geliştirilmiş herhangi bir sistemden çok daha fazla etkili olmak zorunda olacaktır.

Ortaya çıkan bir başka güçlük ise yön ve harekette UFO’lara atfedilen ani değişiklikler, bilinen hava araçları tarafından yapılması mümkün olmayan manevralardır. İnsanlar ancak sınırlı bir hızlanmaya dayanabilir ve işlevlerini sürdürür. Bildirilen bazı manevralar, kaçırılan insanları çorba kıvamında bir maddeye çevirir, onları, muayeneye hiç uygun olmayan duruma getirir, dünyaya dönme kapasiteleri ise çok daha az olurdu.

Yanlışlanamayan UFO Hipotezleri

Yanlışlanamayan bir hipotez bilimsel değildir (en azından hipotezin yanlışlığını gösterecek kanıtlar olası olmadıkça); bilimsel hipotezler sınanabilir öngörülere götürmelidir.

Sözdebilimsel hipotezler sık sık bu kriteri karşılamakta yetersiz kalır, örneğin; bu sorunun yanıtı olarak: “Niçin insanların yoğun olarak oturduğu uzaylılar tarafından kaçırılma olaylarının bildirildiği yerlerde bu olaylara tanık olan görgü tanıkları çıkıp konuşmuyorlar?” Uzaylılar tarafından gerçekleştirildiği öne sürülen olaylara inanan kimseler Dünya. Dişi Yaşam Hipotezini, tanık hafızalarının silindiğini ileri sürerek daha karmaşıklaştırır.

Bu sav yanlışlanamaz; çünkü sınanabilen öngörülere yol açmıyor.
Occam’m Usturası Son Derece Karmaşık Olan UFO Hipotezlerine Uygulanıyor
UFO hipotezleri gözlemlerin elverdiğinden çok daha karmaşıktır. Güçlü gözlemsel verilerin yokluğunda, Dünya dışı yaratıkların ziyaretçilerden ya da görülemeyen Dünyalı yaratıklardan yardım istemek bu hipotezi savunulamaz bir karmaşıklığa itmektedir. Tüm bilimsel düşünceler basit değildir; basitliğe gereksinime aldırmadan önce karmaşık olanlar da yinelenebilen kanıtlarla desteklenirler.

Satürn 27 Temmuz 12 Ağustos Arasında Doğanlar

Satürn 27 Temmuz12 Ağustos Arasında Doğanlar

Satürn güneşinize Akrep burcundan, Dördüncü Evinizden temas eder. 27 Temmuz 3 Ağustos arasında doğduysanız, Satürn’ün etkisini çok güçlü hissedersiniz. 3 Ağustos’tan sonra doğan Aslanlar, Satürn’ün temasını 2013’ün son üç ayında ve 2014’te bir hafta kadar hissedecektir.

Satürn Güneş teması oldukça zorludur ama sorumluluk ve çalışkanlık duyguları aşılar. Bu gezegenin başlıca amacı hayat dersi vermektir. Satürn’ün geçişi sırasında enerjiniz düşeceğinden uyumak ve dinlenmek isteyeceksiniz. Günde yarım saat kadar, kitap okumak, elişleri ya da televizyon seyretmek gibi rahadatıcı bir şeyler yapın.

Hayatınızın son yedi yılını, neler öğrendiğinizi ve bu öğrendiklerinizin neye yaradığını düşünün. Böylece, Satürn’ün zirve yapacağı on dört yıl için bir yol çizmeniz mümkün olur.

Bu yıl ev hayatınız öne çıkacaktır. Ev ve aile hayatınızda herkes sizden çok şey bekleyecek, bu da sizi zaman zaman strese sokacaktır. Başa çıkamayacağınızı düşündüğünüz durumlarda Satürn’den yardım isteyin. Bu yıl romantik sebeplerle ev kurmak için uygun bir yıl değildir. Pişman olabilir ve geri dönerken zorlanabilirsiniz.

Bu yıl evinizi ve ailenizi koruma içgüdünüz çok güçlü olacak. Aynı şekilde, çevrenizi kontrol etme ihtiyacı da hissedeceğiniz için çözülmemiş sorunlar sizi rahatsız edecektir. Ancak elinizden gelenden fazlasını yapamazsınız, bu da size Satürn’ün bir dersidir.

Çok isteseniz de, yakınlarınız tarafından teşvik edilseniz de bu yıl mülk almanız size kâr getirmeyecektir. Ev kredisi almakta ya da ödemekte zorluk çıkabilir. Mülkünüzün ve diğer varlıklarınızın sigortasını yaptırın. İklim koşulları sert olan bir yerde yaşıyorsanız buna özellikle önem verin. Mülk almadan önce mutlaka denetimini yaptırın.

Dünya Dışı Yaşam Hipotezi

Dünya’nuı insanları kaçıran yabancı yaşam biçimleri tarafıdan ziyaret edildiği şeklindeki bu dünya dışı yaşam hipotezini inceleyelim:

Bu hipotezin doğruluğunu destekleyen kanıtlardan biri olarak, kaçırıldıkları öne sürülen birçok kişinin anlattığı öykülerin tamamen birbirine benzediği söylenebilir. Fakat UFO kaçırmalarının romanlarda, filmlerde ve televizyon izlencelerinde tekrar tekrar canlandırılmasına bakılırsa, bu hiç de şaşırtıcı değildir. Çoğu insan bu karşılaşmaların, özgür bırakılmadan önce özel, garip, acı veren yollarla işlemden geçirilmenin varsayılan ayrıntıları ile zaten aşinadır ve “kayıp zaman” deneyimini yaşar (Belirli bir zaman aralığında onlara ne olduğunu hatırlayamamak.

Acı vererek eziyet etme düşüncesini destekleyen fiziksel kanıtların, tırmık ya da kesik gibi izler, ille de uzaylıların işi olması gerekmez. Nasıl oluştuklarını hiç anımsamadan arada sırada vücutta tırmık ve kesiklere rastlamak ve azalan zaman farkındalığı da yaygın ve olağan bir deneyimdir. Özellikle insanlar kaygılı ve stres altındayken.

Bazı insanlar, sadece kaçırıldıklarını söylerken; diğerleri ise hipnoz altındayken çarpıcı bir biçimde ayrıntılı ifadeler vermektedir. Hipnozu, geçmişteki olayları anımsamak için kullanma girişimi geriye doğru hipnoz (Regressive hipnosys) olarak bilinir. Fakat hipnoz gerçek serumu değildir, insanlar, sadece hipnotize olma durumunu taklit etmekle kalmazlar, hipnotize olduklarında bilerek bile yalan da söyler.

Geçmişteki bir olayın ayrıntılarını anımsama yolundaki öneriler artan bir anımsamaya neden olabilirse de insanların bilinç altındaki fantezilerin akla yatkın ayrıntılarını, baskı altındaki cinsel duyguları ya da başka zamanlara ait anılarını katmalarına da neden olabilir. Sözde anılar başka kaynaklardan edinilmiş ve anılara katılmış bilgileri de içerebilir, örneğin, Betty ve Barney Hill’in, anılarına o zamanlardaki Alars tan gelen işgalciler gibi filmler ve uzaylılar hakkındaki TV programlarından görüntüler katılmıştı.

Bir diğer düşünce ise, tanıklar sadece “uydurmadıklarını” göstermek için yalan makinelerinden geçebilir. Böyle sınamalar, arada sırada suçlu sorgulamalarında kullanılabilmelerine karşın, güvenilir değildir. Mahkemelerde dürüstlüğün kesin sınaması olarak kabul edilmez.

Aslan Burcu Bu Yılın Tutulmaları Size Ne Getirecek?

2013 yılında beş tutulma olacaktır. Bunlardan ikisi Güneş, üçü Ay tutulmasıdır. Her bir tutulmanın etkisi altı ile on iki ay arasında sürecektir. Yeni Ay zamanında Güneş tutulması, Dolunay zamanında Ay tutulması olacaktır. Bu yılki tutulmalar ev, aile, dinlence, çocuklar, yaratıcılık, spekülasyon, seyahat, bilgi ve kariyer bölgelerini öne çıkaracaktır.

Akrep burcunda, Dördüncü Evinizde iki tutulma olacaktır; bunlardan biri, 25 Nisandaki Ay tutulması, diğeri ise 3 Kaslındaki Güneş tutulması. Her ikisi de Akrep burcundaki Satürn’ün etkisini güçlendirecek, ev ve aile konularını öne çıkaracaktır.

Satürn’ün etkisiyle iş değişikliği gündeme gelecek ama tutulmanın enerjisi ev içindeki faaliyetlerde, dekorasyon, yenileme, bahçe düzeni gibi işlerde harcanacaktır. Özellikle yılın ikinci yarısında evde daha çok zaman geçireceksiniz.

Akrep’teki tutulmalar çocuklar konusunu gündeme getirecektir. 9 Mayısta Boğa burcunda Güneş tutulması olacaktır. Onuncu Eviniz bu tutulmayla enerji kazanacak, işinizle ilgili amaçlara ulaşma konusundaki hevesiniz artacaktır. Maaşınızda ya da gelirinizde bir artış olabilir ama beklediğinizden daha az olacaktır.

İş yerinde verdiğiniz emeklerin karşılığını gelecek yılın sonuna doğru ancak alabileceksiniz. İş yükünüz artacağı için iş ve ev hayatınızı dengelemeniz gerekmektedir. Bu, her zaman mümkün olmayabilir, her iki alanda da karmaşalar yaşayabilirsiniz.

25 Mayıs’ta Yay burcunda, Beşinci Evinizde Ay tutulması olacaktır. Romantizm, çocuklar, boş zaman faaliyetleri ve yaratıcılık öne çıkacak; bekârlar için güzel fırsatlar doğacaktır. Aile içi faaliyetler için de uygun bir zamandır. Çocuklarla zaman geçirebilir, yeni hobiler edinebilirsiniz. Ama yatırım konusunda dikkatli olun.

18 Ekim’de Koç burcunda, Dokuzuncu Evinizde beşinci tutulma olacaktır. Uranüs’ün geçişiyle öne çıkan seyahat ve bilgi bölgeleri, bu tutulmayla daha da güçlenecektir. Terfi etmek ya da sadece merak ettiğiniz için okuyarak ve seyahat ederek ufkunuzu genişletmek isteyeceksiniz.

Eşinizin akrabalarıyla daha sık görüşecek, tatillerde birlikte olacaksınız.

Aslan Burcu Bu Yılın Tutulmaları Size Ne Getirecek

Uzaylılar Tarafından Adam Kaçırmalar

1950’lerde, yüzlerce insan, yabancı yaşam biçimlerinin cüretlerinin arttığını bildirmeye başladıkları zaman, Dünya’nuı yabancı yaşam biçimleri tarafından ziyaret edildiği şeklindeki dünya dışı yaşam hipotezine daha fazla karmaşıklık eklendi. Uzaylıların onları kaçırdığını, uçan dairelerine götürdüklerini ve bazı durumlarda, onları serbest bırakmadan önce acı veren tıbbi muayenelere tâbi tuttuklarını söylüyorlardı.

Betty ve Barney Hill, uzaylıların adam kaçırması hareketinin kurucuları sayılabilir. Hilllere göre, 1966yılmda, New Hampshire dağlarında arabalarını sürerken, uzaylılar tarafından kaçırıldılar, bir UFOya götürüldüler, sonra da birbirlerinden ayrı tutuldular.

Betty, kendisine hamilelik tahlili yapıldığını; Barney, kendisinden meni örneği alındığını söyledi. Öyküler, onların tekrarlanan kötü rüyalar yakınması sonucu, psikolojik yardım aramalarından sonra aydınlatıldı. Ruh hekimleri Benjamin Simon, onları hipnoz etkisi altına soktuktan sonra olayın ayrıntılarını anlattılar.

Yaygın kaçırılma senaryosu, uzaylıların “çocuk üretimine odaklanmış” olan “sürmekte olan genetik bir çalışmayı” yürütmelerini kapsar. Geceleyin, kapalı pencerelerden ya da duvarlardan geçerek evlere girerler.

Kurbanları, ya uyanık ya uykuda ya da yalnızdır. Denek, kapalı pencerelerden geriye, uzay gemisine götürülür. Bu olayların potansiyel tanıkları bilinçsiz kılınır. Kurbanlar, taşınırlarken görünmesinler diye görünmez hale getirilir.
Uzay gemisinin muayene odasına götürüldükten sonra kurbanın vücudu incelenir. Cilt, baştan ayak tırnaklarına kadar ayrıntılı bir biçimde incelenir. Dişilerde jinekolojik muayeneler yapılır. Genital organlardan ve vücudun diğer kısımlarındandoku örnekleri alınabilir.

Küçük yuvarlak ve görünürde metalik bir nesne, kurbanın kulağına, burnuna, sinüs boşluğuna ve arada sırada penis kanalına yerleştirilir (Kaçırılma sonrası burun kanamaları, burna bu nesnelerin yerleştirilmesinin bir kanıtı olarak görülür.). Kadınlar, yumurta alımı, embriyo aşılanması ya da embriyo alınması işlemlerinden; erkekler ise sperm alınması işleminden geçirilebilir.

UFO’lar (Identified Flying Object): Kimliği Belirlenmiş Uçan Nesneler

UFO lar olarak bildirilen şeylerin gerçek kimliği nedir? En yaygın olanı Venüs Gezegeni nin parlaklığıdır. Diğerleri ise, yeniden atmosfere giren göğe atılmış roketler, yörüngesinde olan uydular, uydu enkazı (eski roket iticiler, işlevini yitirmiş uydular, vs.), meteoroloji ve diğer araştırma balonları (özellikle onon beş bin metre yükseklikteki çok şiddetli rüzgârlar) ve çok yüksekte uçan askeri jet uçaklarinı kapsar.

Skylab uzay istasyonundayken yapılan bir uzay yürüyüşü sırasında astronot Ed Gibson, astronot arkadaşı Bili Pogue’a: “Şuraya bak, bunlar UFO değil mi? Yüzlercesi var.” dedi.

Pogue, baktı ve “olağanüstü bir açıklık ve berraklık ile parlayan metalik mor ve menekşe, pırıl pırıl bir nesneler bulutu” gördü. Pogue a göre, Gibsonla birlikte, Skylab’ın içinde bulunan Jerry Carr a, bu nesneleri tanımlarken bayağı heyecanlanmışlardı.

Carr içerdeki ışıkları söndürdü ve pencereden dışarı baktı ve onların gördüklerinin, sadece Pogue’un onardığı aygıtın alüminyum kaplı plastik örtüsünden koparmış olduğu parçalar olduğunu anladı. Uzayın alacakaranlığında bu küçük yansıtıcılar, parıldayan, göz kamaştıran bir buluta yol açmışlardı.

UFO araştırmaları için J. Ailen Hynek Merkezi (CUFOS), UFO’ları yakından izlemektedir ve tüm UFO görünüşlerinin yüzde 92 si için dosyalanmış olağan açıklamalar vardır. Geri kalanına ise bilgi eksikliğinden dolayı tanı koyulamamıştır.

Havacılık Fizyolojisi

Uçan bir nesneyi ya da herhangi bir nesneyi teşhis etmek, o nesne hakkında yeterli bilgiyi gerektirir. Gökyüzünde ortaya çıkan birçok nesne, uzaktan, kısa bir süre için ve sadece arada sırada görülür, bu nedenle bu nesnelerin teşhisleri olanaksız değilse bile, çok zordur. Çok sayıda insan tarafından uzun süreli olarak gözlenen nesneler bile yanlış değerlendirilebilir. Örneğin, dolunay ufka yakın bir konumdayken, gökyüzünde yüksek bir konumdayken, olduğundan daha büyük görünür. Ona ufka yakınken bir boruyla bakarsanız, yukarıda olduğundan daha büyük görünmez. Bu ışık yanılsaması Ay yanılsaması olarak bilinir. Ay’ın ufka yakınken daha büyük görünmesinin olası bir nedeni de yakındaki nesneleri görmeye alışkın olduğumuzdandır.

Eğitilmemiş gözlemciler tarafından gökyüzünde gözlenen nesnelerin ille de göründükleri şeyler olması gerekmez. Gökteki olayları doğru bir biçimde gözlemleyebilmek ve bu gözlemleri doğru olarak değerlendirebilmek yeteneği cefalı bir eğitim gerektirir. Bu eğitim özellikle uçak pilotları için önemlidir. Gidecekleri yere ulaşabilmek için pilotlar, gökteki diğer nesneler ile çarpışmaktan kaçmabilmelidir, bunun yanı sıra yere konarken piste yaklaşım (derinlik algılaması) sırasında yüksekliği ölçmeyi içeren görsel yanılsamaları giderebilmelidir. Pilotlar, bu nedenle, gece ve gündüz görüşlerinin doğasında olan önemli sınırlamaların farkında olmak ve bu sınırlamaları gidermek üzere eğitilir.

Bir insanın gökyüzünde görünen nesneleri tanımasını içeren sorunları anlamak ve değerlendirmek için, normal bir gözün nasil çalıştığına kısaca bir göz atalım: Görme duyusu ışık irisin merkezinde bulunan yuvarlak bir delikten, yani gözbebeğinden içeri girip bir mercekten geçerek, gözün gerisindeki ışığa duyarlı bir tabaka olan retinaya çarptığı zaman işler hale gelir. Bu alıcı, alman resmi kaydeder ve yorumlaması için beyne optik sinir yoluyla iletir.
Retina, ışığa duyarlı koni ve çomak hücrelerinden oluşur.

Koni hücreleri retinanın merkezinde yoğunlaşmıştır ve sayılan merkezden uzaklaştıkça giderek azalır. Merceğin doğrudan gerisinde bulunan işaretlenmiş küçük bölgeye fovea denilir. Bu bölgede koni alıcıları yoğun olarak bulunur. Diğer yandan, çomaklar ise foveanın dışında yoğunlaşmıştır ve foveadan uzaklaştıkça sayıları artar. Çomaklar, doğrudan gözbebeğinin arkasında yer almadıkları için daha çok çevresel görüşte rol oynar. Koni ve çomakların her ikisi de ışığa karşı duyarlı olmalarına karşın, farklı işlevleri vardır: Koniler rengi duyumsar ve parlak ışıkta çalışır, çomaklar ise siyah ve beyazı seçerler ve düşük ışıkta işlev görürler. Koniler karanlıkta işlevsiz oldukları için, gece görüşü önemli ölçüde çomaklarca duyumsanan ışığa bağlıdır.

Terazi Burcu

2014’ün Aralık ayına kadar bu bölgedeki geçişini sürdürecek olan Satürn’ün en önemli mesajı, nesnel ve ahlaki açıdan nelere değer verdiğinizi sorgulamanız olacaktır. Nesnel açıdan, maddiyatçı görüşlerinizi yeniden değerlendirmeniz önerilir. Örneğin, pahalı eşyalar, tasarım kıyafetler için binbir güçlükle kazandığınız onca parayı harcamaya değer mi? İhtiyaç ve istekleriniz karşılamak için bu tür şeylere fazlaca para harcıyor olabilir misiniz? Doğru yolda olduğunuza inanıyor olabilirsiniz ama yeniden bir değerlendirme yapmanın çok faydasını göreceksiniz.

Ahlaki açıdan da sorguladığınız şeyler olacaktır. Sizi konforlu dünyanızdan çıkmaya zorlayacak biriyle karşılaşabilirsiniz. İnandığınız şeylerden şaşmayın ve kimsenin size, dürüstlüğünüze zarar verecek şeyler yaptırmasına izin vermeyin. Böyle bir durumla karşılaşmasanız da bu konular üzerinde kafa yoracak ve prensiplerinizi günlük hayatınıza uyarlayacaksınız.

Uranüs Koç burcundaki hareketine 2018 yılına kadar devam ediyor. Yedinci Evinizden geçerken bazı ilişkilerinizin bittiğini, bazılarının çok değiştiğini göreceksiniz. Bu, değişimin ve beklenmeyen durumların gezegeni olan Uranüs’ün etkisidir. Bu etki, Uranüs’ün güneşinize temas ettiği yıl daha da artacaktır.

Iş ve romantik ilişkileriniz, Uranüs ilişkiler bölgenizdey ken olumsuz etkilenecektir. Nereden çıktığı belli olmayan biri hayatınıza girip canınızı sıkabilir. Değişim gezegeninin etkisi altında bir ortaklığa girebilir, bu ortaklığı başladığınız gibi aniden bitirebilirsiniz. Muhasebeciniz, avukatınız ya da mali müşaviriniz konusunda dikkatli olun.

Bu kişilerle çalışmaya başlamadan önce iyi araştırın. Parayla ilgili konulardan uzak durun.
Balık burcundaki, Altıncı Evinizdeki Neptün, 2025 yılına kadar iş hayatınıza hükmedecek. Her gezegen gibi Neptün’ün de iniş çıkıları vardır. Bu uzun geçiş sırasında iniş ve çıkışları net bir biçimde hissedeceksiniz, ilham ve ruhsallık, Neptün’ün iki olumlu özelliğidir ancak yanılgılar ve kafa karışıklıkları da yaratır.

Terazi Burcu