Astral Dünya

Rahatlama Meditasyonları

Serbest Bırakma Meditasyonları

Öfkeyi düzenli olarak serbest bırakmak zorunludur. Yaptığımız serbest bırakma egzersizleri, duygu akışlarının kontrolünü de kolaylaştırır.

Topraklama Teli Meditasyonu

Bu egzersize iki şekilde yaklaşabiliriz. Topraklama telini ayağınızdan toprağa bağlanan bir uzatma kablosu ya da kuyruk sokumunuzdan toprağa bağlanan bir tel olarak görebilirsiniz. îki durumda da bizden altımızda uzanan yere görünmeyen bir bağlantı olarakjıare-ket edecektir. Topraklama teli fonksiyonu iki taraflıdır. Fazla enerjinin boşaltılmasına müsaade eder ve enerjiye ihtiyaç duyulduğunda toprak bedenimize enerji alabilir. Topraklama telinin kontrolü bize gün boyu, biraz düşünme ile rutin dizginleme için yardımcı olur.

Depolayacak yer kalmadığını hissedene kadar devam edin. Bir kaç saniyeliğine tutun ve bir defada hepsini geri gönderin. Bir patlamanın etkisiyle ileri doğru itilmiş gibi tel üzerinden onu itin. Bunu beş kere yapın. Bu meditasyonu her ihtiyaç duyduğunuzda yapabilirsiniz; topraklama, fonksiyonun en verimli halde çalışmasına yardımcı olur.

Enerji çekme yeteneğinizi de egzersizle geliştirmeyi dileyebilir ve günde bir kaç defa enerjinizi en üst seviyeye çıkarmak isteyebilirsiniz. Bunu kafanızın fonksiyonlarını geliştirdiği için yapmanız gerekir ve zamanla doğal bir alışkanlık haline gelecektir.

Rahatlama Meditasyonları_1.jpg

Etkili Meditasyon Teknikleri

Her meditasyonu öfkeli olduğunuzda ya da öfkeyle karşılaşma ihtimali varken uygulayın. Her gün ‘doğrulama’ yazarak ya da söyleyerek süreçleri güçlendirebilir-siniz. Öfkeyi anlatan siyah nokta ya da kırmızı haç gibi bir sembol belirlemek bazı egzersizlerinize yardımcı olacaktır.

Aşağıdaki ‘Kırmızı Büyü Meditasyonu’ bir canlandırmadır. Bu meditasyonu basit depolama nedenlerinden dolayı kutsal bir döngü içinde ve adım adım yapmanızı tavsiye ederim. Küçük bir sinirlenmeyle başlayın ve hiddetlenme durumuna yol açın. Geçmişte astım ya da nefes almayla ilgili sorunlarınız olduysa ‘Kırmızı Buğu meditasyonuni kesinlikle önermem.

Kırmızı Büyü Meditasyonu: Öfkenizi bir kırmızı büyü olarak kafanızda canlandırın. O size yavaşça havadan yaklaşıyor ve siz onu soluyorsunuz. Ciğerlerinize dolmasına izin verin. Bulunması gereken yerden ciğerlerinize doğru hareket ediyor. Dışarı soluyun. O parlak kırmızı ve enerjiyle hareket ediyor. Tekrar içinize çekin ve bir kaç saniyeliğine içinizde tutun.

Şimdi bir balon alm, isterseniz bu sevdiğiniz bir renk de olabilir, buğuyu balonun içine üfleyerek onu öfke enerjisiyle doldurun. İyice üfleyin, ciğerlerinizi tamamen boşaltın. Şimdi siz öfkenizin dışarıda somutlanmış kontrolüne sahipsiniz. Bir naylon torba ya da sabun köpükleri de bu iş için kullanabilirsiniz. Burada önemli olan nokta, pozisyonun öfke enerjisini dışarıda yakalamasıdır. Bir defa kırmızı buğuyu canlandırıp aklınızda görünce, nefesinizi bırakmaya başlayın. Bir pipet ya da bir tüp işinize yarayabilir. Rüzgârlı bir havada balon şişirmek kolay değildir fakat öfkemizi nefesimizin içine hapsettiğimiz için onu orada feontrol edebilmeliyiz. Eğer bir balonu bu yolla şişiremezseniz, araçlarımız sabun köpüğü ya da bir kamışla havayı dışarı üflemek olabilir. Bu yöntemle öfkeyi doğru bir şekilde tuttuğunuzdan emin olun.

Etkili Meditasyon Teknikleri_4.jpg

Karma Nedir?

Karma hakkında ne düşünüyorsunuz?

Geri tepmesini etkisiz hale getireceğimden nasıl emin olabilirim?
Karmik tepkiyi etkisiz hale getirmenin anahtar adımı enerjiyi yönettiğiniz yerde yatmaktadır. Hayatınızı veya durumunuzu geliştirmek için öfke majisi kullanmak karmik tepkinin herhangi bir türünü etkisiz hale getirmenin en iyi yoludur. Bir kere birisini olaya dahil etme ya da onun durumunu değiştirme girişiminde bulunduğunuzda, karmik cezalandırmayı davet ederseniz. Bununla birlikte, bunun negatif bir sonuç doğuracağı sanılmamalıdır. Kötüye kullanımı durdurursanız, tepki pozitif doğayla bağlantı kurabilir. Karmik tepki tamamen kişisel bir bakış açısıdır.

Öfkeyi zarar vermek amacıyla kullanmak etik midir?
Evet, doğru yapılmazsa öfkeyi zarar vermek için kullanmak zararlı olabilir. İdeal olanı, bu majiyi tepkiyi davet etmeden sadece kendi üzerinde kullanmaktır. Ne kadar çok istediğiniz önemli değil. Tedavi amaçlı bile olsa, öfke majisini başkasının hayatini mahvetmek için kullanamazsınız. Yine de tepkinin negatif ya da pozitif olacağına karar verme zorunluluğu vardır.

What is Karma? – Foundation, Elements & Misconceptions, Part 1 - The ...

Öfke doğru dönüşüm için yeteri kadar uysal olabilir mi?
Oldukça zaman ve uğraş istemesine rağmen, cevap ‘evet’tir. Dönüşüm işleminin zamanı geldiğinde kestirme yollar veya basit ayarlamalar yoktur. Her aramayı takip etmeniz yaşamsaldır. Dönüşümü başarmak için hepsi güvenli ve verimli olan bir çok işlem vardır. Aklınız doğru yerde olduktan sonra, dönüşümü kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz. İnsan egosu en büyük zorluklara neden olur.

Öfkeyi duygularımı göstermek için kullanabilir miyim?
Kesinlikle! Öfkeyi ham enerjiye dönüştürmek en bilinen yöntemdir, fakat öfkenin kendisi özel hayat veya korunma gibi isteklerin ortaya konulması için kullanılabilir.

Kadınların üç katı sayıda erkek

Kadınların %33’ü, bir şeyler yedikten sonra kendilerini suçlu hissetmektedirler.
Kadınların üç katı sayıda erkek, evde kalmayı ve aileleri ile birlikte yemek yemeyi dışarıya çıkmaya tercih etmektedirler

Elbette kİ kimse size katı bir marul perhizi uygulamanızı tavsiye etmiyor (zaten bu mutsuzluğa götüren kesin bir adım olurdu) ama sağlıklı beslenmek ve sebze ve meyve tüketmek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Ayrıca, ruh durumunuzu iyileştirici besinleri bolca tüketerek genel anlamda sağlığınızı ve huzurunuzu artırabilirsiniz.

Tıpkı seks gibi yemek yemek de sinir sisteminizin gelişmesini sağlayan temel zevklerden bir tanesidir. Günümüz yüksek teknolojili top lumunda bile insanlar yemek saatlerinde kendilerini daha mutlu hissetmektedirler; ve yiyip içtiklerimiz, kendimizi nasıl hissettiğimiz ile doğrudan ilişkilidir. Araştırmalar, uyku ve egzersizin yanı sıra beslenmenin de yalnızca genel olarak sağlığımız üzerinde belirgin etkilere sahip olmakla kalmayıp aynı zamanda mutluluğumuza da doğrudan katkıda bulunduğunu ortaya koymaktadır.

Besinlerin mutluluğumuz üzerideki etkileri, “beyin kimyası” olarak adlandırılabilir. Beynimizdeki nöronları birleştiren kimyasallar ruh halimizi etkileyebilir ve bu kimyasallar da yediğimiz besinler tarafından etkilenmektedirler.

Bu bölüm, yediğimiz besinlerin kalorilerini ya da gramlarını saymakla ilgili olmadığı gibi, kendinizi kesinlikle yoldan çıkmış gibi hissetmenize neden olan katı bir rejimi uygulamakla da ilgili değildir. Bu bölümün amacı, tükettiğiniz besinlerde yapacağınız basit değişikliklerin beden ve beyin kimyanızı yeniden denge durumuna ulaştıracağını size göstermektir.

Eğer kendinizi şişmiş hissediyorsanız, ruh halinizdeki değişimlerden ve depresyondan şikayetçiyseniz ya da yalnızca kendinizi bitkin hissediyorsanız, büyük olasılıkla kendinizi bu şekilde hissetmenize neden olan besinleri fazla tüketiyor olabilirsiniz. Ruh hallerimizin ve fizyolojimizin, ne tür besinler ve bunları ne şekilde tükettiğimiz ile kaçınılmaz olarak ilişkili olduğunu anlamamız gerekmektedir. Mutlu olmak için bedenimizin sağlıklı ve tutarlı bir yakıt kaynağına ihtiyacı vardır.

Kaynak: Tarot Falı

Tarot Falı | Tarot Falı Bak | Fal Bak

YEMEK KONUSUNDA NELER HİSSEDİYORUZ?

Çocuğunuzun yeterince uyuduğuna ve egzersiz yaptığına emin olun. Mutluluk beyinle ilgili bir şey olabilir ama kesinlikle bedene kök salmaktadır.

Yatma zamanında, birlikte hafif bir sohbet yapın. Çocuğunuzu, günün en güzel olaylarını anlatmaya cesaretlendirin ve yarın neler olacağını birlikte gözden geçirin (böylece geleceği düşünme yeteneği kazanmasına yardımcı olacaksınız). Seligman’ın önerdiği Düş Ülkesi adlı bir oyunda, aynı zamanda çocuğunuzu “mutlu” bir resim hayal etmeye yönlendirebilirsiniz; çünkü uykuya dalarken aklındaki son düşünce çocuğunuzun rüyaları için temel hazırlayacaktır. Freud’un bize öğrettiği gibi, kayıpla, yenilgiyle ve reddetmeyle yüklü rüyalar depresyon ile ilişkilidir; bu nedenle çocuğunuzu daha mutlu görüntülerle karşıt duyguları geliştirmesi için donatın.

YEMEK KONUSUNDA NELER HİSSEDİYORUZ?
Günde 84 dakikamızı yemek ve içmek için kullanıyoruz (kahvaltıya 21 dakika ayırıyoruz).
2001 yılında MORI tarafından yapılan bir araştırma, kadınların, refahları için yemeğin seksten daha önemli olduğunu düşündüklerini ortaya koymuştur..

Beynimizin %60’ından fazlası yağdan oluşmaktadır.
2004 yılında yapılan Ulusal Diyet ve Beslenme araştırması, erkeklerden hiçbirinin, kadınların ise yalnızca %4’ünün günde beş porsiyon sebze ve meyve yeme tavsiyesine uyduklarını ortaya koymuştur.

Günümüzde altı yaşında her 10 çocuktan biri ve 15 yaşında gençlerin %17’si obezite sorunu yaşamaktadır.
200 insan üzerinde yakın zamanda yapılan bir araştırma, insanların %88’inin, beslenme alışkanlıklarını değiştirdiklerinde zihinsel sağlıklarında önemli bir iyileşme hissettiklerini göstermiştir.
Kaynak: Fal Bak

Tarot Falı | Tarot Falı Bak | Fal Bak

Sevgi haritası

Birlikte bir “sevgi haritası” hazırlayın. Çocuğunuzun yaşamının karmaşık ayrıntılarına daha aşina olmak için, “en çok hoşiadığı yemek”ten “en çok hoşlandığı arkadaşına” kadar 50 maddeden oluşan bir liste hazırlayın. Soruları birlikte yanıtlayın ve hangilerine doğru yanıt verdiğinizi görün. Bunu bir yarışma olarak değil ilişki şansı olarak görün.

Çocuğunuzu seçimlerde bulunmaya yüreklendirin. Bu, onların daha sonradan kendilerine özgü, bağımsız bakış açılarını geliştirmelerini sağlar, ilk başlarda süpermarkette seçtiğiniz üç mısır gevreğinden birini seçmek ya da giysilerinden birini kendisinin satın almasına izin vermek gibi basit şeyler olsun. Bu aynı zamanda, onu dikkate aldığınızı ve önemsediğinizi gösterecektir.

Yemek zamanlarının bir savaş alanına dönüşmesine izin vermeyin. Eğer yemek saatleri daima bir güç savaşı olarak yaşanıyorsa basit kurallar koyun: yemeğin servis edilmesinden siz sorumlusunuz ama ne kadar yiyeceğine çocuğunuz karar versin. Eğer çocuğunuz hazırladığınız yemekten hoşlanmıyorsa, biraz sandviç ya da meyve yemesine izin verin; ama bunu kendisi hazırlasın ve yakınmasın.

Televizyon izlemesini sınırlandırın. Televizyon izleme, çocuğunuzun uyanık geçirdiği zamanın büyük bir kısmını kapsayabilir ve bu da aile içi iletişimi engelleyebilir. Birlikte iz lemekten zevk aldığınız programları seçin ve ardından izlediğiniz program hakkında konuşun. İzlediğiniz program kendi nizi nasıl hissetmenizi sağladı? Programın, çocuğunuzun ya şamındaki durumlarla bir ilişkisi var mı? Bunu, onunla iletişime geçmenin bir yolu olarak kullanın.

Kaynak: Tarot Falı

Tarot Falı | Tarot Falı Bak | Fal Bak

İllüminati Örgütlerinin Bağlantı Ağı

fal bak

Cephe Örgütlerinin Bağlantı Ağı

Aslında İllüminati sıkı bir örgüt savunucusu olup örgüt kurma konusunda da son derece başarılıdır. Yıllar boyunca, kelimenin tam anlamıyla binlerce cephe örgütleri kurmuşlardır. Bazıları sadece ismi olan, kendisi olmayan kâğıt üstündeki oluşumlardır. Dünya Federalistleri, Dünya İyi Niyet Örgütü, Üçlü Komisyon, Aspen Enstitüsü, Carnegie Uluslar Arası Barış Örgütü, Rockefeller Fonu ve Roma Klübü gibi örgütler ise son derece yoğun ve derin güç ve nüfuz sahibidirler.

İllüminati gruplarından olan Kafatası ve Kemik Tarikatı isimli örgüt, içlerinde en alçak ve iğrenç olanlardan bir tanesidir. Bir Kafatası ve Kemik Tarikatı araştırmacısı olan Antony Sutton, Amerika’nın Gizli Yapılanmalan isimli mükemmel incelemesinde “ölü kafalı bedenler” hakkında şöyle demektedir:

“Tarikat (Kafatası ve Kemik), Amerika’daki önde gelen araştırma merkezlerini, politika enstitülerini ve karar verici organizasyonları ya kurmuş ya da bunların içine nüfuz etmiştir.

Kongre’deki kuklaları ile birlikte hareket ederek Amerika’nın para ve bankacılık sistemi üzerinde İlluminati’nin diktatörce kontrolünü mümkün kılan, olağanüstü aldatıcı bir yasa olan Merkez Bankası Yasası’nı çıkarmak için tüm bu niyetlerden habersiz olan Kongre’yi ikna ettiler.

Aynı yıl olan 1913 yılında yine Wilson ve Temsilciler Meclisi’ndeki komplocu suç ortakları, ABD Anayasasinın onaltıncı değişikliğinin, katılımcıların üçte ikisinin onayı ile başarılı bir şekilde gerçekleştiğine dair yemin ederek yalancı tanıklıkta bulundular. Onaltıncı değişiklik, kanunsuz bir bi çimde çalışanların gelir vergisini artırıyor ve Büyük Biraderin gestapo taktiklerini uygulayan Ulusal Gelir Servisinin (İRS) kurulmasına imkân veriyordu. Aslında yasama organındaki üçte iki çoğunluk değil, bir avuç katılımcı onaltıncı değişikliğe onay vermişti. IRS’in, gelirlere el koyma konusunda rahatsız edici ve aşırı politikaları, Illuminati’nin Has Daire’sinin temel amaçlarından biriydi ve “Gerçek” gibi ufak tefek detayların planı bozmasına asla izin verilemezdi.

1917 yılında Başkan Wilson ve onun Illuminati üyesi arka daşları, Lusitania gemisinin Atlantik okyanusunda batırılması işini organize ettiler. Bu olay Amerikan kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu ve ABD Kongresi Almanya’ya savaş ilan etti. Bu sahte kriz sayesinde Illuminati, gelecek olan canavarın kuracağı Dünya Hükümeti’nin nüvesi olmak üzere bir Milletler Cemiyeti’nin kurulmasını ümit ediyordu. Fakat Wilson 1919 yılında iğrenç bir şekilde başarısızlığa uğradığında, inatçı ABD Senatosu, Versay Antlaşması’m onaylamayı ve ABD’nin Mil letler Cemiyeti’ne katılmasını reddettiğinde, aniden Başkan Wilson’un Has Daire için kullanışlılığı da sona ermiş oldu.

Şimdi ise Masonik kayıtlarda bu hikâyenin nasıl ele alındığına bir bakalım: 28, 29 ve 30 Haziran 1917’de Paris’te Dünya Mason Kongresi toplanmıştı. Ingiltere dışındaki tüm Mason Locaları’nın temsilcileri bu kongreye katıldılar. Bu kongre sonucunda, çeşitli Uluslararası Parlamenterler Birlikleri kurulmasına karar verildi. Amerikan Senatörleri ve Kongre üyelerinin dünyanın değişik ülkelerindeki konferanslara katıldığına dair haberler, bu kapsamda yapılan faaliyetleri göstermektedir. Bir Dünya Hükümetine bağlı yabancı orduların, Amerika’yı işgal ettiğini ve yönettiğini gösteren haritayı hazırlayan da Dünya Parlamenterler Birliği’dir.
1917 yılında toplanan bu Mason Kongresi’nde ayrıca, Milletler Cemiyeti’nin genel prensipleri ve yol haritası da onaylanmıştı.

Milletler Cemiyeti 10 Ocak 1920 tarihinde, Versay Antlaşmasimn “Cemiyetler Sözleşmesi”ni düzenleyen ilk 26 maddesi onaylandığında kurulmuş oldu. Ancak ABD Senatosu, anlaşmayı onaylamayı reddettiği için Milletler Cemiyeti başarılı olamadı. Zaten ABD’nin resmî katılımı olmadan başarılı olması da imkânsızdı. Kitab ı Mukaddes terimleri ile ifade edersek, canavar ölümcül bir yara almıştı ancak Birleşmiş Milletler ismi altında yaşamaya devam edecekti. BM, eski cemiyetin yenilenmiş hali idi ve öncülünü bilmemiz bizim için önemliydi.”14

İllüminati Suçluluğunu Önceden Haber Veriyor

İlluminati’nin kendi deyimleri ile küresel hâkimiyet ve kitlesel kıyımlar gerçekleştirme amacı taşıyan bir planı olduğuna dair delillerimiz var mıdır?
The Morıeychanger isimli mükemmel eserinin son baskısında Franklin Sanders; suçluların İllüminati komplocularını kesinlikle bu günahkâr kategoride sayabiliriz suçlarını itiraf etme iç güdülerinin zorlamasını bastırmakta, başarısız olacaklarına işaret etmektedir.
olaylar organize eder ve yeni kanunlar ve kurallar dikte ederler tüm bunların hepsi de elbette Büyük Plan’a uygun olarak.

fal bak

Zorbaların oluşturduğu bir birlik olarak Illuminati de yıllardır hatta belki de yüzyıllardır Büyük Plan’ı gerçekleştirme sürecinde aktif olarak yer almaktadır. Her şeyin ötesinde, onların gizli efendisi, insanlığın varoluşundan önce diğer ruhani varlıklarla birlikte Tanriya isyan eden ve karanlıkların ve plancıların efendisi olan iblistir. Yüzyıllar boyunca sayısız zorbayı ve kralı, Yeni Dünya Düzeni kurma fikriyle aldatan ve ikna eden odur. Bu zorba kralların her biri, kendi dönemlerinde küresel hâkimiyet kurmak için uğraşmış ancak başarısız olmuşlar, fakat Büyük Plan yaşamaya devam etmiştir.

Şimdilerde bu karanlık Büyük Plan, Newt Gingrich ve diğer seçkinci Illuminati üyelerinin devrimci gayretleri ile öncekilerden daha belirgin bir şekilde dünya gündemine gelmektedir. Bu insanların amacı, bir “Üçüncü Dalga” devrimi yapmaktır. İnanın bana bu planlanan şey devrimci olmaktan ziyade muhafazakârdır ve yurttaşları anayasal güvencelerden arındırarak faşist bir “cennet” kurmak amacıyla, Amerika’yı radikal biçimde değiştirmeyi hedeflemektedir. Vadedilen şey aslında; “efendiler” tarafından kurgulanan ve küresel ölçekte konumlanacak, yüksek güvenlikli bir hapishaneden başka bir şey değildir.

Kutsal Yazıtlar bize, şimdiye kadar Tanrinm bizi, şeytanın komplocu gündeminin nihai olarak gerçekleşmesinden koruduğunu haber vermektedir. Her ne kadar Yüce Tanrı, şimdiye kadar bazı prova ve denemeler yapılmasına izin vermiş olsa da, Büyük Plan’m son aşaması henüz gerçekleşmemiştir.

Sarı ve Yeşiller

logo (1)

Yeşil, Sarıyı kendi iradesi yoluyla olumsuz bağımlılıklardan uzak tutmalıdır.

Bu iki unsur arasında işbirliği olmadığı sürece San/Yeşiller sürekli bir içsel çatışma içinde olacak ve bir şeyler başarmaktan ya da hayattan zevk almaktan vazgeçeceklerdir. Dikkatli ve güç sahibi Sarı/Yeşiller yaptıklan işten zevk almakla kalmaz, aynı zamanda gereken parayı da kazanmayı bilirler. Hayatı ciddiye almadan da hedeflerini gerçekleştirebilirler. Dinamik, güçlü, enerjik ve yaratıa kişiliklerdir. Çoğu sıradışı mucit, bilim adamı, doktor, yazar, eğitmen, girişimci ve besteci bu Renk Kombinasyonuma sahiptir.

Sarı/Yeşillerin ilgisini çekebilecek mesleklerden bazılan şunlardır:
Doktor, Masör, Mucit, Yazar, Müzisyen, besteci, Restoran, spor takımı, sağlık kulübü, inşaat şirketi oto tamir garajı sahibi, Kuyumcu, Müdür, Piyango talihlisi, Gayrimenkul acentası, Profesyonel sporcu (özellikle golf, tenis, vücut geliştirme gibi bireysel dallarda), Yapıma, Girişimci, Yargıç, Araba sahası, Temsilci, Vekil, Pilot, Komedyen.

Kırmızı Ebeveynler

logo (1)

Kırmızı Ebeveynler
Çocukları için her şeyi sağlayacak derecede açık kalpli ve çalışkan bireyler olsalar dahi, Kırmızılar kendi hisleriyle veya bunu çocuklarıyla tartışma konusunda rahat değildirler. Çocukların gözü, Kırmızı ebeveynlerinin fiziksel gücü ve patlamaya hazır mizaçlarından korkabilir. Kırmızılar, sevgisiz ebeveynler değildirler. Çocukları söz konusu olduğunda çok koruyucu ve ilgili olabilirler. Sadece iletişim kurmakta ve hislerini ifade etmekte zorluk yaşayabilirler. Kırmızı ebeveynlerin çocuklarına öğrettikleri şeyler, bir tür dürüstlük anlayışı, iş ahlakı ve yaşamın ondan ortaya çıkardığımız şeylerden ibaret olduğu inancıdır.

Kırmızı Çocuklar
Kırmızı Çocuklar genelde çok az sayıdadır. Çalışkan ve işlerini dört dörtlük yapmaya istekli olmalarına rağmen, inanılmaz derecede inatçı ve sert bir mizaca sahip olabilirler ki bu ebeveynleri hayal kırıklığına uğratıp üzebilir. Okulda kavga çıkaranlar genelde Kırmızı çocuklardır. Fiziksel güçten ve kaba kuvvetten anlarlar. Lider olmak istemeseler bile, emir almaktan da hoşlanmazlar. Kırmızılar çok özgür ve güçlü kişiliklere sahiptirler.
Okulda, Kırmızı çocuklar hayatlarında pratik olarak uygulayabilecekleri konulan öğrenmeyi yeğlerler. Yaptıkları şeyin gerçek hayata uyarlanabilir olduğu oranda çalışkan ve içtendirler.

Her çocuk sevgiye, bağlılığa ve övülmeye ihtiyaç duysa bile Kırmızı çocuklar bu sevginin açıkça gösterilmesinden utanırlar. Oyuncak ya da şeker gibi elle tutulur ödülleri tercih ederler.

Zorlu gayretlerinin karşılığını çabucak elde etmek isterler. Kırmızı çocukların ebeveynleri için en büyük zorluk onların kızgınlıklarını, öfkelerini ve bitmek bilmeyen enerjilerini boşaltmalarını sağlayacak sağlıklı yollar bulmalarına yardımcı olmaktır. Aktif bir şekilde spor yapmak ya da fiziksel işler yapmak Kırmızı çocuklar için sağlıklı deşarj yöntemleridir. Ebeveynler onlara duyarlı ve yapıcı bir biçimde duygularını ifade etmeyi öğrenme ve anlamada yardımcı olmalıdırlar.

Yorgunluk, depresyon veya umutsuzluk

logo

başlayarak kaybettiğiniz enerjiyi geri kazanabilir ve hayatın zevklerini yeniden keşfedebilirsiniz. Daha fazlasını öğrenmek için bu bölümü okumaya devam edin.

40 VE ÜZERİ: DOPAMİNE ÇOK AÇ: ISRARLI HATTA BAZEN BUNALTICI DERECEDE DEPRESYON, KEYİFSİZLİK VEYA YORGUNLUK
Puanınız 40’m üzerindeyse dopamin seviyeniz çok düşmüş demektir ve bu seviyeyi acilen yükseltmeye ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz. Camnız büyük ihtimalle, sık sık aşırı yağlı yiyecekler istiyordur.

Yorgunluk, depresyon veya umutsuzluk hisleriyle de boğuşuyor olabilirsiniz. Bu hisler, yemek yediğinizde ya da kafein tükettiğinizde geçici olarak azalsa da hiçbir zaman tam olarak etkisini kaybetmiyordur. Eskisi gibi enerjik ve heyecanlı olmadığınız için tasalanabüirsiniz veya kafamz karışabilir. Lütfen kaygılanmayın. Çünkü beyin kimyanız dengesini kaybetmiş ve siz sağlığınıza kavuşmak için çaba gösterseniz de muhtemelen bunu etkili biçimde yapabilmek için gereken bilgilere sahip değilsiniz. Yemek bağımlılığı tedavisi ve aşamalı detoksla birlikte artık eyleme geçebilirsiniz. Bir eylem planı yapmak için gereken araçları öğrenmek istiyorsanız okumaya devam edin.

Not: A kutucuğuna O dışında bir puan verdiyseniz, yemek bağımlılığı tedavisini uygularken bir psikiyatr veya psikoterapistle birlikte çalışmanızı öneririm. Tedavinize ilaç ve/veya profesyonel destek eklenmesi gerekebilir. Puamnız 40 veya üzerinde ise lütfen bu programa başlamadan önce hemen depresyon, anksiyete, bağımlılık, yeme bozuklukları veya dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (ADD/ ADHD) taraması/tedavisi için bir psikiyatr veya psikoterapiste başvurun.